Anatoliy T. Fomenko
ANTİKÇAĞ ORTA ÇAĞ'DIR

Suretlerin tespit edilme yöntemleri. “Eski” ve Orta Çağ hanedanlarının özdeşleşmesi.
M.S. XIII. yüzyıldaki Truva Savaşı. Yunan-Roma tarihinde kronolojik oynamalar. XII. yüzyıldaki İncil olaylarının XI. yüzyılın tarihine yansıması.

BÖLÜM 5.
TRUVA  SAVAŞI  M.S.  XIII.  YÜZYILDA  GERÇEKLEŞMİŞTİ.
SANAL YANSIMALARI GOT SAVAŞI VE TARQUİN SAVAŞI’DIR.

3. GÜYA M.S. VI. YÜZYILDAKİ GOT SAVAŞI İLE GÜYA M.S. VI. YÜZYILDAKİ NİKA AYAKLANMASI ARASINDAKİ PARALELLİK. BURADA TARİH OYNAMASI YOKTUR.

“Sayılar  Yalana  Karşı”  kitabında,  6.  bölümde  güya  M.S.  VI.  yüzyıldaki  Got Savaşı’nın, büyük bir ihtimalle, M.S. XIII. yüzyılda ortaya çıkan Avrupa-Asya Savaşı’nın en belirgin analoglarından biri olduğunu görmüştük. Küresel kronoloji haritasına bakınız. Yukarıda  güya  İtalya’da,  daha  çok  Roma’nın  etrafındaki  olayları  tarif  eden  metinleri araştırdık. Fakat İtalyan Roması’nın ancak M.S. XIV. yüzyılın sonunda kurulmuş olmasının mümkün olduğundan zaten bahsetmiştik. Ancak belli bir zaman geçtikten sonra, üzerine (tabii ki sadece kâğıt üzerinde!) İstanbul Boğazı’ndaki Yeni Roma’nın ve Rus-Orda’nın tarihinin bir parçası geçirilmiştir. Dolayısıyla, M.S. XIII. yüzyıldaki dev boyutlu savaşın, Got Savaşı’nın ana kahramanlarından biri ve “başlıca kralı” olan I. Justinianos’un hükümdarlığını tarif eden BİZANS vakayinamelerinde hiçbir şekilde yansıtılmamış olduğunu tahmin etmek zordur. Tahminimiz doğru çıkmaktadır.

M.S. XIII. yüzyılda ortaya çıkan Avrupa-Asya savaşının, “halis Bizans tarihinde, güya M.S. 532 yılında, yani M.S. 534-535 yıllarındaki Got Savaşı’nın hemen başında meydana gelen  ünlü  Nika  Ayaklanması  şeklinde”  gerçekten  belirgin  bir  hayalet  iz  bıraktığını görüyoruz.

I. Justinianos’un Yeni Roma’daki hükümdarlık dönemini anlatan belgeler arasında Kayseryalı Procopius’un kitapları ilgi çekicidir. Procopius’un bazı eserlerinde I. Justinianos büyük hükümdar olarak gösterilmekte ve hayırhah şekilde tarif edilmektedir. Yine aynı Procopius’un bazı başka eserlerinde ise, mesela “Gizli Tarih”te I. Justinianos bambaşka bir şekilde tarif edilmiştir. Skaliger tarihinde, gündüzleri Justinianos’a methiyeler düzen, geceleri ise “Gizli Tarih”inin sayfalarını onun hunharlıklarının tarifleri ile dolduran ikiyüzlü Procopius konusunda bir teori bile vardır. Mamafih, bugün Procopius adı altında toplanmış olan metinlerin gerçekte kime ait olduğuna yönelik soru bizi hiç ilgilendirmemektedir. Çünkü bu, araştırmamız için pek önemli değildir.

NİKA AYAKLANMASI’NIN kısa krokisi şöyledir [486]: Bu ayaklanma güya M.S. 532 yılında Üçüncü Roma İmparatorluğu’nu sarsmıştı. Yeni Roma’da sebebi anlaşılmayan, krallık iktidarı için savaşmakta olan bir lideri olmayan heybetli bir ayaklanma patlak vermişti. Burada, ayaklanmanın Skaliger versiyonunda bir gariplik görülmektedir. Ayaklanma güya uzun  (birkaç  haftadan  fazla)  devam  etmediği  halde  OLAĞANÜSTÜ  BOYUTLARLA nitelendirilmektedir.  Askerî  çatışmalara  çok  sayıda  askerî  kuvvet,  düzenli  imparatorluk ordusu ve paralı askerler katılmıştı. Aslında, bu bir ayaklanma değil, muazzam bir iç savaş gibi görünmektedir. Birkaç yeri ateşe verilen Çar-Grad yanmaktaydı. Ayaklanmanın asıl itici güçleri, Justinianos’a karşı birleşmiş olan iki “partiden” (yani VENETA ve PRASİNA’dan) oluşmaktadır.  I. Justinianos’un birinci komutanı ve İmparatorluk ordusunun başkomutanı Belisarius  (!),  Justinianos’tan  isyanı  bastırma  emrini  almıştı.  Belisarius  Rum  ordusu  ile birlikte Mundus’un önderlik ettiği güçlü GOT garnizonunu savaşa sokmuştu. İsyanın boyutlarından korkan Justinianos, Belisarius’tan farklı olarak “isyancılarla” çatışmalara bizzat katılmamış ve sarayda saklanmıştı. Procopius’un yazdığı gibi, sarayın etrafında bir türlü tahkimat   yapılmadığı   halde   isyancılar   nedense   saraya   saldırmamışlardı.   Daha   sonra, Belisarius zekice bir hile sayesinde isyancılardan oluşan muazzam kalabalığı kandırıp HİPODROMA=sirke çekebilmiş ve orada çok sayıda isyancıyı öldürmüştü.  Kitlesel bir kıyım gerçekleştirmişti.

a. Güya M.S. VI. yüzyıldaki GOT SAVAŞI.

# b. Güya M.S. VI. yüzyıldaki NİKA AYAKLANMASI.

1a. GOT SAVAŞI. KAYSERYALI PROCOPİUS Got Savaşı’nı tarif eden ünlü bir yazardır. Bugün savaşın tarihinin anlatıldığı temel eser “Gotlarla Savaş” adlı eseridir [695], [696].

# 1b. NİKA AYAKLANMASI. “Nika Ayaklanması”nı tarif eden ünlü yazar yine aynı KAYSERYALI PROCOPİUS’tur. Onun eseri Yeni Roma’daki bu olayları tarif eden hemen hemen tek orijinal kaynaktır.

2a. GOT SAVAŞI. Güya M.S. VI. yüzyılın ortasında, M.S. 535-553 yıllarında ortaya çıkmıştır. Roma ve Pompeii’nin tarihindeki en kanlı savaşlardan biri olduğu düşünülmektedir. Bu savaş sırasında çok insan ölmüş, tüm İtalya yıkılmıştır.

# b. NİKA AYAKLANMASI. Güya M.S. VI. yüzyılın ortasında, M.S. 532 yılında ortaya  çıkmıştır  [468].  Bu  ayaklanma,  büyük  ölçekli  ve  acımasız  bir  iç  savaşın  klasik örneğidir. Yeni Roma neredeyse tümüyle yıkılmıştır.

3a. GOT SAVAŞI. Güya İtalya’da ortaya çıkan savaşı uzaktan yönetmekte olan İmparator Justinianos burada “ana kral” konumundadır. Got Savaşı’na şahsen katılmamış ve onu Yeni Roma’dan=Çar-Grad’dan kontrol etmiştir, res.5.11.

# 3b. NİKA AYAKLANMASI. İsyanı bastırmaya çalışan güçlerin kumandanlığını yapan   yine  aynı  Justinianos,  Nika  Ayaklanması  sırasında  “ana  kral”  konumundadır. Justinianos da askerî harekâtlara dolaysız olarak katılmamış ve savaşı Palatium Sarayı’ndan yönetmiştir. Askerlerinin önüne bir kez bile çıkmamıştır. İsyancılar saraya bir kez bile yaklaşmamış ve Palatium’a saldırma teşebbüsünde bile bulunmamışlardır, res.5.11.

4a. GOT SAVAŞI.  Güya M.S. VI. yüzyıldaki Got Savaşı sırasında Justinianos’un ana düşmanları şunlardır:

1) Gotlar ya da Truvalılar, sonraki bölümlere ve “Sayılar Yalana Karşı” kitabı, 6. bölüme bakınız

2) Franklar ve Farslar, PRS=Porsenna, Truva Savaşı’ndaki Paris, “Sayılar Yalana Karşı” kitabı, 6. bölüme ve aşağıya bakınız. TRKVN ve PRS Justinianos’a karşı birleşen iki büyük güçtür.

#  4b.  NİKA  AYAKLANMASI.  Güya  M.S.  VI.  yüzyıldaki  Nika  Ayaklanması sırasında Justinianos’un ana düşmanları 1) Venetalılar 2) Prasinalılar’dır. Venetalılar Got- Tarquiniusları kaplarken p-rasinalılar=PRSN, Porsenna’yı Farsları ve Etrüskleri (yani p- rasenleri), yine PRS, p-rusları kaplamaktadır. Venetalılar ve p-rasinalıların YENİ ROMA’DAKİ iki SİRK partisi (?) oldukları düşünülmektedir. Ama büyük ihtimalle bunlar yalnızca KİLİSE partileri idi. Bu iki asıl büyük grup, imparator ile mücadele için birleşmişti.

5a. GOT SAVAŞI. Aşağıda göstereceğimiz gibi, Got Savaşı ile “antik” Truva Savaşı arasındaki paralellik çerçevesinde, Truva’nın düşüşünden sonra şehirden kaçmış olan Gotlar- Truvalılar veya onları takip eden muzafferler Venedik’i kurmuş ve dolayısıyla ilk sakinleri olmuşlardı. Bunlara VENETALILAR denmiş olabilir. Venetalılar ya da Wenden (Alm.) geç Orta Çağ dönemine ait olan ünlü milletlerdir. PRS ya da P-ruslar, ya da Franklar-Türkler Got Savaşı’nda Justinianos’a göğüs geren ikinci güçtür, res.5.12.

# 5b. NİKA AYAKLANMASI. Venetalılar Nika Ayaklanması sırasında Justinianos’a göğüs geren ana güçlerden biridir. Demek ki, Nika Ayaklanması’ndaki Venetalılar, herhalde, M.S. XIII. yüzyıldaki Truva=Got Savaşı’nın kahramanları olan Gotlar-Truvalıların analoglarıdır, “Sayılar Yalana Karşı” kitabı, 6. bölümdeki küresel kronoloji haritasına bakınız. Ayaklanmaya katılan P-rasinler=PRSN, Got Savaşı’nın “Farslarını”, yani PRS’yi kaplamaktadır. Bu arada, p-rusların ya da Larth Porsenna’nın (L-Orda p-rasena’nın), Livius’a göre, Tarquinius Savaşı’na katılımını hatırlayınız. P-rasinalar Nika Ayaklanması’ndaki ikinci güçtür, res.5.12.

6a. GOT SAVAŞI. Got Savaşı’na GOTLAR katılmaktadır. Aşağıda göreceğimiz gibi bunlar Truva Savaşı’nda Truvalılarla özdeşleştirilmektedir. Gotlar Got Savaşı sırasında Justinianos’un  düşmanlarıydı,  ama  bu  savaştan  önce  imparatorluğun  müttefiki  idiler,  3. bölüme bakınız. Got Savaşı’nda zaferi kazanan, İmparator Justinianos’tur. Bu olaylara, perde gerisinde kalarak, bir şekilde hep arka planda bulunarak katılmaktaydı.

# 6b. NİKA AYAKLANMASI. Gotlar, Nika Ayaklanması’nı bastırma operasyonuna, Justinianos’un tarafında yer alarak, Roma-Rumlar’ın müttefiki olarak katılmışlardı. Ancak, Gotlar ayaklanmayı bastırırken Ayasofya’yı ateşe verip yağmalamışlar ve Roma papazlarını öldürmüşlerdi. Yani, kendilerini fiilen Justinianos’un mukaddes papazlarına karşı olarak göstermişlerdi [468], s.60. Burada Justinianos, hep “sahnenin arkasında” bulunmakla birlikte yine de isyanı bozguna uğratmıştı. Demek ki, her iki versiyonda da Gotlar ve Justinianos önce müttefik olarak davranırken sonra düşmanlara dönüşmüşlerdi. Her iki kroki res.5.12’de gösterilmiştir. HEMEN HEMEN ÖZDEŞ oldukları görülmektedir.

7a. GOT SAVAŞI. Büyük komutan Belisarius Got Savaşı sırasında Yunan-Rum ordusunun başkomutanıdır. Belisarius’un yanında, Gotların=Truvalıların ve Frankların=PRS ve TRNK’nin bozgununa katılan ünlü komutan Mundus bulunmaktadır [695].

# 7b. NİKA AYAKLANMASI. Aynadan yansımışçasına, Nika Ayaklanması’nın tarihinde  Yunanlı-Romalıların  ordusunun  başında  yine  aynı  komutan  Belisarius bulunmaktadır  [468],  s.60-61.  Belisarius  ile  birlikte  Venetalıların  ve  P- rasinalıların=PRSN’nin bozgununa yine aynı komutan Mundus katılmaktadır [468], s.60-61.

8a. GOT SAVAŞI. Sonraki bölümde göstereceğimiz gibi, Belisarius Napoli’yi=Yeni Şehri (yani, aşağıda göstereceğimiz gibi “antik” Truva’nın analoğunu) ancak şehrin içine SU KEMERİNDEN geçmek gibi olağanüstü bir HİLE sayesinde kazanabilmişti. “Truva atı”, “su ya da AT yolu=geçirgen” olan SU KEMERİ planın temeliydi [237]. Ayrıntılar için aşağıya bakınız.

# 8b. NİKA AYAKLANMASI. Burada da Belisarius olağanüstü bir HİLE ile ve KURNAZLIĞINI kullanarak isyancılardan oluşan kalabalığı kandırıp HİPODROMA=sirke çekebilmişti. Justinianos’un yeğeni olan Hypatius’un yeni imparator olarak ilan edilmesinin, Justinianos ve Velisarius tarafından düzenlendiği hakkındaki efsane günümüze ulaşmıştır. Bu KURNAZLIK halkı aldatmaya ve kalabalığı kandırıp hemen hemen tüm isyancıların öldürüldüğü hipodroma-sirke çekebilmeye yardım etmişti. “Bu KIRIMDA 30 binden fazla insan ölmüştü” [468], s.61. Hile için AT YARIŞLARINA UYGUN bir ARENA OLAN hipodromu kullanmışlardı [468]. Demek ki, Nika Ayaklanması’nın tarihinde de, Got Savaşı’ndaki gibi,  aynı “AT YOLU” bulunmaktadır.

Ancak Nika Ayaklanması’nın tam olarak M.S. VI. yüzyılda ortaya çıktığını düşünmemek gerek. Sonra göreceğimiz gibi, büyük bir ihtimalle XIII. ya da XV. yüzyıllarda meydana gelmiş ve sadece Skaliger tarihinin sayfalarında geçmişe atılmıştı. Burada sadece Nika Ayaklanması’ndan bahseden tarihçilerin belirttiği şu paralelliği gösterelim: “İLK isyan 532 yılında Justinianos hüküm sürerken patlak vermişti. Bu isyan Justinianos’un tahtına mâl olmak üzereyken, ordusunun komutanı Belisarius Hipodrom’da 40.000 isyancıyı öldürmüştü. İKİNCİ ayaklanma, isyan eden 30.000 yeniçerinin TAM OLARAK AYNI YERDE öldürülmesini emreden Sultan II. Mehmet hüküm sürerken patlak vermişti” [1464], s.47. Burada herhalde XV. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nda ortaya çıkan aynı isyan söz konusudur.

Demek ki, bazı Orta Çağ vakanüvisleri belki hiç de eski olmayan geçmişin bulanık konturlarına dikkatle bakıp, sesli harfler olmadan yazılmış, yeterince bilgi sağlamayan eski belgeleri karıştırarak SU KEMERİNDEN bahsetmekteydi. Bazı Orta Çağ vakanüvisleri ise bunu AT yarışlarına uygun bir arena olan HİPODROM olarak algılamıştı. Ve bütün bunlar “su” ve “at” sözlerinin hemen hemen aynı şekilde yazılmasından kaynaklanmıştı: equa ve aqua  [237].  Burada,  aynı  gerçek  olayın  çeşitli  vakayinamelerle  çoğalmış  olan  farklı yansımaları ile karşı karşıyayız.

ÖZET. “Nika Ayaklanması” büyük bir ihtimalle Got Savaşı’nın sonraki vakanüvisler tarafından güya M.S. VI. yüzyıla yerleştirilmiş olan bir başka yansımasıdır. Vakanüvisler büyük ölçekli savaşa, heybetli olsa da “basit isyan” diyerek savaşı, başkentin, Yeni Roma’nın dar sınırlarına sıkıştırmışlardı. Bu arada, olayları zamansal olarak, birkaç yıl yerine birkaç hafta  ekleyerek  önemli  derecede  kısaltmışlardı.  Ancak,  olayların  iskeleti  az  çok dokunulmamış kalmıştı. Biz hangi tarihlerin hangileriyle uyuştuklarını gösterir göstermez bunlar hemen ortaya çıkmaktadır.

Şimdi, 1780-1800 yıllık kronoloji oynamasının yarattığı bazı paralelliklerin analizine bakacağız. “Antik” Yunanistan, M.S. XI-XVI. yüzyıllardaki Orta Çağ Yunanistanı’nı ve İtalyası’nı kapladığı için bu oynamaya Yunan-Kutsal Kitap oynaması diyeceğiz. Bu arada, güya M.Ö. VIII-VI. yüzyıllardaki “antik” Büyük Yunan sömürgeleştirmesinin düpedüz M.S. XII-XIII. yüzyıllardaki Haçlı Seferleri döneminin hayalet yansıması olduğu ortaya çıkmıştır. Meğer “antik” Yunan-Fars savaşları XIV. yüzyılın başlangıcı ve XVI. yüzyılın sonunda Yunanistan’daki  savaşların  yansımalarıymış.  “Antik”  Maraton  Muharebesi’nin orijinallerinden birinin Yunanistan’da M.S. 1316 yılındaki savaş olması mümkündür. Ancak, Maraton Muharebesi’nin ilk asıl örneği 1380 yılındaki ünlü Kulikivo Savaşı’dır. “Yermak- Cortes’in Amerika’yı Fethi ve “Eski Yunanlıların Gözüyle” Reform Hareketinin İsyanı” kitabımıza bakınız.

Önemli ve çarpıcı bir örnek olarak güya M.Ö. XIII. yüzyıldaki ünlü “antik” Truva Savaşı ile güya M.S. VI. yüzyıldaki Got Savaşı arasındaki paralelliği göstereceğiz. Sonra buraya, XIII. yüzyılın ortasındaki Avrupa savaşı ile paralelliği ekleyeceğiz. Bu savaş herhalde bütün bu “hayalet savaşların” orijinali idi. Truva Savaşı ile Got Savaşı arasındaki paralellik 1780-1800 yıllık kronoloji oynamasının en başında bulunmaktadır, “Sayılar Yalana Karşı” kitabımızdaki (6. bölüm) küresel kronoloji haritasına bakınız.

4. 1800 YILLIK OYNAMAYLA GÜYA M.Ö. XIII. YÜZYILDAKİ ÜNLÜ TRUVA SAVAŞI, GÜYA M.S. VI. YÜZYILDAKİ GOT SAVAŞI’NI KAPLAMAKTADIR. KRONOLOJİ OYNAMASININ ANA FİKRİ.

İlerleyen bölümlerde;

1) Güya M.Ö. XIII. yüzyıldaki ünlü Truva Savaşı

2) M.S. VI. yüzyıldaki Got Savaşı

3) M.S. XII-XIII. yüzyıllardaki Haçlı Seferleri döneminin ünlü savaşları arasındaki şaşırtıcı paralelliği anlatacağız.

Başka  bir  deyişle,  TRUVA  VE  GOT  SAVAŞLARI,  HAÇLI  SEFERLERİ DÖNEMİNE AİT OLAN GERÇEK SAVAŞLARIN HAYALET YANSIMALARIDIR. TRUVA SAVAŞI ÇOK ESKİ ÇAĞLARDA DEĞİL M.S. XIII. YÜZYILDA ORTAYA ÇIKAN  GERÇEK  BİR   OLAYDIR.   HOMEROS’UN  TRUVA  SAVAŞI  İLE   İLGİLİ

DESTANI ZOR VE PARÇALI ORTA ÇAĞ HAÇLI SEFERLERİNİ ANLATAN VE M.S. XIII-XIV.  YÜZYILLARDA  ORTAYA  ÇIKAN  BİR  MİTTİR.  TRUVA’NIN  DÜŞÜŞÜ, ÇAR-GRAD’IN (YOROS’UN) DÜŞÜŞÜ=YERUŞALEM’İN DÜŞÜŞÜ M.S. XIII. YÜZYILDAKİ HAÇLI SALDIRISI SONUCUNDA GERÇEKLEŞMİŞTİR. TRUVA SAVAŞI İLE İLGİLİ MİT BİRKAÇ HAÇLI SEFERİNİN EN ÖNEMLİ OLAYLARINDAN OLUŞTURULMUŞTUR.  HAÇLILAR  ANDRONİKOS-İSA’NIN  ÇAR-GRAD’DA  1185 YILINDA ÇARMIHA GERİLMESİNİN İNTİKAMINI ALMIŞLARDI.

M.S. XIII. yüzyıldaki ünlü Truva Savaşı Avrupa ve Asya tarihinin en büyük vakalarından biridir. Bu savaş farklı ülkelerdeki farklı vakanüvisler tarafından çok sayıda yazılı kaynakta çeşitli dillerde tarif edilmiştir. Daha sonra, “tarihin düzenlenmesi” dönemi geldiğinde, kronoloji uzmanları ellerine geçen eski belgelerin düzenlenmesi ile uğraşmaya başlamışlardı. M.S. XVI-XVII. yüzyıllarda yaşayan Orta Çağ kronoloji uzmanları Eski Çağ tarihini canlandırırken birkaç büyük yanlışlık yapmışlardı. Bunun sonucunda birçok asıl belge “geçmişe atılmış” ve orada Orta Çağ gerçekliğinin hayalet yansımalarını kurmuştu. Başka deyişle,  M.S.  XI-XVII.  yüzyıllarda  geçen  birçok  Orta  Çağ  vakası  ikiye,  üçe,  dörde bölünmüştü. Üstelik orijinal genellikle “yerinde durmaya devam ederken” suretler, hayalet yansımalar geçmişe doğru zorunlu bir seyahate çıkıyordu. Bu seyahat sadece zaman açısından değil, uzay açısından da, yani coğrafya haritasında da gerçekleştirilmişti. Roma’daki olayların “Yunanistan’daki olaylara” dönüştürülmüş olması mümkündür. Tam tersi durumun da ortaya çıkması olasıdır. Tarihlemedeki yanlışlıklar kronoloji oynamalarına yol açmıştı (“Sayılar Yalana Karşı”, 6. bölüme bakınız). Bunların en önemlileri şunlardır:

1) 330-360 yıllık Roma-Bizans oynaması;

2) 1053 ya da 1153 yıllık Roma oynaması;

3) 1780-1800 yıllık Yunanistan-Kutsal Kitap oynaması.

Farklı belgelerde değişiklik gösterdikleri için buradaki oynama uzunluklarının sadece ortalama değerleri verilmiştir. Oynamaların tarafımdan önerilmiş adları çok basit bir şekilde açıklanabilmektedir:

1) ROMA-BİZANS OYNAMASI daha çok Roma-Bizans İmparatorluğu’nun tarihini geçmişe atıp uzatmıştı.

2)  ROMA  OYNAMASI  daha  çok  Roma  İmparatorluğu’nun  tarihini  “eskitip” uzatmıştı.

3) YUNANİSTAN-KUTSAL KİTAP OYNAMASI daha çok Yunanistan’ın ve Kutsal Kitap’ın tarihini geçmişe atıp uzatmıştı.

Böylelikle, M.S. XIII. yüzyıldaki gerçek Orta Çağ Savaşı’nın geçmişe atılmış ve orada yeni isimler almış kopyalarının sayısı çoğalmıştı. M.Ö. XIII. yüzyıla atılmış olan hayalet analoglardan birine “Truva Savaşı” denilmişti. M.S. VI. yüzyılda ortaya çıkmış olan bir başka analog, “Got Savaşı” ismini almıştı. Vesaire.

“Antik” Truva ve Got savaşları sadece M.S. XIII. yüzyıldaki AYNI GERÇEK ORTA ÇAĞ SAVAŞI’NIN hayalet yansımaları oldukları için BİRBİRLERİYLE BENZER OLMALARI LAZIMDIR. Gerçekten de öyledir. Skaliger tarihi yukarıda tarif edilmiş olan iki “Eski Çağ” Savaşı’na istisnai bir önem verdiği için, bulmuş olduğumuz paralelliğin daha ayrıntılı şekilde tartışılmasında yarar vardır.

Okuyucumuz, ÇOCUKLUĞUNDAN BERİ TRUVA SAVAŞI’NDAN HABERDARDIR. Kör ozan Homeros onu ölümsüz “İlyada” ve “Odysseia” destanlarında tarif etmişti. Truva Savaşı’nda savaşan tanrılar ve kahramanlardan esinlenerek destanları söylemişti. Athena Pallas, Aşil, Agememnon, (savaşa sebep olan) Helen ile Paris arasındaki ateşli sevgi, efsanevi Truva atı, Truva’nın düşüşü, yangın yerlerindeki duman, Truvalıların ve Kral Aeneis’in kaçışı ve Odisseas’ın uzun seyahatinden bahsetmişti. Res.5.13’te Truva’nın eski resmi gösterilmiştir. “Antik” şehir binaları tuğladan yapılmıştır. Ancak tuğla, üstelik şekilleri aynı olan tuğla taneleri Orta Çağ icadıdır. Res.5.14’te “Truva’nın tarihi” kitabından eski bir minyatür gösterilmiştir. Heykeltraş mezar taşında Orta Çağ dönemine ait olan zırhlı şövalyenin heykelciğini yontmuştur, res.5.15.

GOT SAVAŞI ÇOK DAHA AZ YAYGINDIR. Pek çok okuyucumuzun ondan haberi bile yoktur. Üstelik Orta Çağ tarihi “antik” çağ kadar yaygın ve modern değildir. Aynı zamanda, Orta Çağ dönemini araştırmakta olan tarihçiler arasında Got Savaşı Roma İmparatorluğu’nun tarihindeki önemli bir dönüm noktası olarak bilinmektedir [196], 1. cilt. Skaliger versiyonuna göre, Got Savaşı İmparatorluk Roması’nın gelişmesine son noktayı koymuştur. Sonra ise, güya Roma İmparatorluğu’nun yıkılışı, barbarların saldırısı ve parlak İmparatorluk Roması’nın karanlık Orta Çağ Papalık Roması’na dönüşümü gelmişti. Avrupa’nın “karanlık yüzyılları” başlamıştı.