BÖLÜM 5.
TRUVA SAVAŞI M.S. XIII. YÜZYILDA GERÇEKLEŞMİŞTİ.
SANAL YANSIMALARI GOT SAVAŞI VE TARQUİN SAVAŞI’DIR.
13. KADIN İLE İLGİLİ EFSANE VE TRUVA SAVAŞI’NIN SEBEBİ
33a. TRUVA SAVAŞI. TRUVA HELEN’İ, PARİS’İN SEÇİMİ YA DA DİN SEÇİMİ. Burada Truva versiyonunun başkahramanı, Menelaos’un eşi olan güzel Helen’dir. Üç “antik” tanrıça arasında, İÇLERİNDEN HANGİSİNİN DAHA İYİ, DAHA GÜZEL OLDUĞU konusunda bir tartışma çıkmıştır. Onlardan her biri kendini övmektedir [851], s.71. Bu masum görünen münazara aşırı derecede acımasız Truva Savaşı’na yol açar. BURADA GERÇEKTE, KOLAYLIK SAĞLAMAK AMACIYLA TANRIÇA DENİLMİŞ BİRKAÇ DİNİN “TARTIŞMASI” TARİF EDİLMEMİŞ Mİ? Mesela, Kutsal Kitap’ın dinlerden bazen “dişi” varlıklar olarak bahsetmiş olması mümkündür [544]. Bu örnekte, eski vakayinameler burada ÜÇ DİNDEN BİRİNİN SEÇİLDİĞİNİ anlatıyor olmalı. “Antik” Paris, yani burada herhalde Orta Çağ Parisi (Paris, Franklar; Fransa) kendisinin en çok “hoşlandığı” din-tanrıça Afrodit’i seçmektedir. Burada, başka yerlerle birlikte, Fransa’da özellikle XII-XV. yüzyıllarda gelişen Batı Avrupa Bacchus Hristiyanlığının erotik kültü hatırlatılmaya değer, yukarıya bakınız. “Hristiyan Afrodit’e” tapınma Orta Çağ dönemine ait olan Fransız Hristiyan tapınaklarını süsleyen çok sayıda erotik heykelde ve resimde bulunabilir [1064]. Daha önce söylediğimiz gibi, “Paris’in dinsel seçeneğine” benzer bir şeye eski Rus’un tarihinden de aşinayız. Rus’u vaftiz eden Prens Vladimir birkaç dinin temsilcilerini dinledikten sonra Ortodoks Hristiyanlığını Rus’un devlet dini olarak seçmiştir. Acaba Vladimir’in bu seçimi, Paris’in yani P-Rus’un seçimi hakkındaki “antik mite” yansımamış mıdır? İsmi ünlü harfleri olmadan FRDT ya da TRDT olarak görünen Afrodit’in söz konusu olması belki boşuna değildir. Afrodit’in isminin ünlü harfsiz hali olan FRDT ya da TRDT isminin Tatarlar, Tartar kelimesinden gelmiş olması mümkündür.
# 33b. GOT-TARQUİNİUS SAVAŞI. LUCRETİA–TULLİA-JULİA MAESA– AMALASUNTA. Titus Livius’a göre, Roma-Got versiyonunda buradaki başkahraman Lucretia’dır. İkinci=Üçüncü İmparatorluk’ta Tullia, Julia Maesa ve Amalasunta olarak da bilinmektedir. Bunların hepsi Helen’in suretleridir. Amalasunta Got Savaşı’nın başkahramanlarından biridir, yukarıya bakınız. “Kadınlarla ilgili tartışma” konulu bu hikâyeyi en canlı şekilde anlatan Titus Livius’tur. Kocalar arasında kimin karısının daha iyi olduğu konusunda bir tartışma çıkmıştır. (Tartışmaya katılan – A.F.) “Herkes kendi karısını en fazla biçimde övmekteydi” [482], Kitap 1:57. Bu tartışma bir süre sonra Tarquinius Savaşı’na yol açmıştı. Nam-ı diğer Got Savaşı’na.
34a. TRUVA SAVAŞI. TRUVA PARİSİ. Tanrıçaların tartışması sırasında hâkim pozisyonunda Truvalı Paris, yani TRKVN bulunmaktadır [851], s.71. Tanrıçaların en iyisini seçmesi gerekmektedir.
# 34b. GOT-TARQUİNİUS SAVAŞI. SEXTUS TARQUİNİUS. Livius’a göre, Sextus Tarquinius, yani yine TRKVN, tartışma sırasında hâkim konumundadır [482], 1:57.
35a. TRUVA SAVAŞI. AŞK TANRIÇASI ZAFER KAZANMAKTADIR. Tartışmayı çözmek için TANRIÇALAR arasında özel bir YARIŞMA düzenlenmiştir. Zaferi kazanan aşk tanrıçası Venüs=Afrodit’tir. Tartışmanın hâkimi olarak seçilmiş olan Truvalı Paris birinciliği ona vermiştir [851], s.71.
# 35b. GOT-TARQUİNİUS SAVAŞI. LUCRETİA’NIN ZAFERİ. Bir tartışma içinde olan Romalılar, KARILARI ARASINDA BİR YARIŞMA DÜZENLEMİŞLERDİR. Livius, “Bu yarışmayı kazanan Lucretia idi” diye bildirmektedir [482], 1:57. Sextus Tarquinius, Lucretia’ya büyük bir tutkuyla bağlıydı.
36a. TRUVA SAVAŞI. PARİS’İN AŞKI. Truvalı Paris, Helen’e karşı arzuya kapılmıştır. Aşk tanrıçası Venüs=Afrodit, Paris tanrıçalar arasındaki tartışmada birinciliği kendisine verdiği için bir şükran borcu olarak “ona Helen’ı vermeyi vadetmektedir.” [851], s.71. Helen, Menelaos’un eşidir. Res.5.52’de, güya XIV. yüzyıldaki, “Paris’in Helen’e yönelip ona ulaştığını” tasvir eden eski minyatür gösterilmiştir [1485], s.249, 250. Yunan Kralı Minelaos’un sarayının üstünde büyük bir Hristiyan haçının yükseldiğine dikkat ediniz. Demek ki, XIV. yüzyılda yaşamış olan ressam, Truva Savaşı’nın artık Hristiyan döneminde yer aldığından şüphelenmemiştir.
# 36b. GOT-TARQUİNİUS SAVAŞI. SEXTUS TARQUİNİUS’UN AŞKI. Lucretia’ya âşık olmuştur. Livius, “Lucretia’nın ırzına geçmesi ile ilgili cinai bir tutkuya sahipti ve ayrıca onun güzelliğinden de çok etkilenmişti” diye yazmıştır [482], 1:57. Lucretia, Collatinus’un karısıdır.
37a. TRUVA SAVAŞI. TRUVALI PARİS’İN GELİŞİ. Paris, Menelaos’un haberi olmadan evine gelmiştir. Menelaos onu, yaklaşan tehlikeden kuşku duymadığı için güleryüzle karşılamıştır [851], s.71-72.
# 37b. GOT-TARQUİNİUS SAVAŞI. SEXTUS TARQUİNİUS’UN GELİŞİ. Livius, “S. Tarquinius, Collatinus’un haberi olmadan onu görmeye gitmişti. Niyeti bilinmediği için güleryüzle karşılanmıştı.” diye bildirmektedir [482], 1:57.
38a. TRUVA SAVAŞI. HELEN’İN KAÇIRILMASI. Paris Helen’i zorla kaçırmıştır. Bu olay gece gerçekleşmiştir. Farklı Truva kaynakları Helen’in kaçırılmasını farklı şekilde anlatmaktadır. Bir versiyona göre, Helen Paris’e kendisini isteyerek vermekte, başka versiyonlara göre ise zorlamalarının karşısına dikilmektedir [851], s.72. Bir vakayiname, “Paris, Kraliçe Helen’i kaçırmış ve gemideki güvenilir muhafızlara bırakmıştır.” diye bildirmektedir [851], s.96. Bu “antik” versiyon Helen’in itibarını, güya onun Menelaos’u aldatmadığını ve Paris’in Helen’in sadece hayaletini kaçırdığını savunarak iade etmeye çalışmaktadır [851], s.207.
# 38b. GOT-TARQUİNİUS SAVAŞI. LUCRETİA – AMALASUNTA’NIN IRZINA GEÇİLMESİ. Livius’a göre, Sextus Tarquinius, Lucretia’yı zorla alıp ırzına geçmiştir. Lucretia uyurken odasına zorla girmiştir [482], 1:58. Burada yine Lucretia’nın itibarının iade edilmesi teşebbüsü ile karşılaşıyoruz. Livius’un anlattıklarına göre, kendisini, bu utançtan temizlenmek üzere bıçaklayarak öldürmeden önce, Roma kadınlarına örnek olmak için ateşli bir konuşma yapar. Got Savaşı sırasında, Lucretia’nın sureti olan Amalasunta’yı da, “kuvvetli bir tahkimatta alıkonulduğu” bir adaya ZORLA götürmektedirler [196], 1. cilt, s.318-319,
Procopius 1(5):14-15. Böylelikle, savaş sebebi olarak KADININ IRZINA GEÇİLMESİ konusu, gerçek bir Orta Çağ olayının, yani Helen’in kaçırılmasının bütün ana hayalet yansımalarında yer almaktadır.
Orijinal eserlerde hem Truva hem de Got Savaşları, “kadının hakarete uğraması nedeniyle intikam savaşları” olarak nitelendirilmektedir. Ayrıca Livius’a bakınız [482], 1:60, 2:1-2. Uygun görürseniz bu, Truva = Tarquinius = Got Savaşı’nın RESMİ SLOGANIDIR.
Fakat hem yüksek mevki sahibi hem de çok güzel olsa bile, o kadar acımasız bir savaşın bir kadından dolayı çıkması mümkün mü? Sanmıyoruz. Burada, birçok şeyi açıklığa kavuşturan doğal bir fikir ortaya çıkmaktadır. Orta Çağ’da, çeşitli kiliselere (dinlere) “karı”, yani kadın demek geleneği bulunduğu için Truva = Tarquinius = Got Savaşı’nın sebebinin, kimin “karısının” daha iyi olduğu hakkındaki DİNSEL TARTIŞMA olması mümkündür. Bir dine, “karı”ya hakaret savaşa sebep olmuştu. Res.5.53’te, KADIN ŞEKLİNDE YAPILMIŞ KİLİSENİN eski bir heykel tasviri gösterilmiştir. HRİSTİYAN İNANCINI da aynı şekilde tasvir etmişlerdi, res.5.54. Res.5.55’te, kilise ile devlet arasındaki birliğin gösterildiği güya XII. yüzyıla ait bir halı tasvir edilmiştir. Solunda imparator, sağında Papa oturmakta, aralarında ise devletin kilise ile alegorik kucaklaşması gösterilmektedir. Kilise, kadın şeklinde tasvir edilmiştir, res.5.56’nın sağ kısmına bakınız.
Orijinal kaynakların bu şekilde yorumlanması ORTA ÇAĞ DÖNEMİNE AİT OLAN HAÇLI SEFERLERİNİN ÖZÜNE iyi bir şekilde uymaktadır. Bu arada bunlar da, üstelik resmî olarak, DİNE HAKARETİN, MERYEM ANA’YA HAKARETİN VE OĞLU İSA MESİH’İN İDAMININ İNTİKAMI OLAN DİNSEL EYLEMLER SAYILMIŞTI. BU DURUMDA, TRUVA EFSANESİNİN DOĞAL BİR AÇIKLAMAYA KAVUŞTUĞU DÜŞÜNÜLEBİLİR. BU EFSANE, BÜYÜK DİNSEL HAÇLI SAVAŞINI ANLATMAKTADIR.
39a. TRUVA SAVAŞI. HELEN’İN İDAMI. Bazı Truva vakayinamelerine göre Güzel Helen öldürülmüştü. Bu olay Truva’nın düşüşünden sonra ortaya çıkmıştı: “Helen’in ve Farij’in (yani Parij-Paris’in – A.F.) kafalarının kesilmesini emretmişti” [851], s.76. Bugün, Helen ile Paris’in Menelaos’un emri üzerine idamı hakkındaki Orta Çağ hikâyesinin, “antik” Homeros’un versiyonundan farklı olduğu düşünülmektedir [851], s.207. F sesinin P sesine dönüştüğü tipik olaya dikkat ediniz. Yani Paris = Farij = Parij. Orta Çağ anlatımlarına göre Paris düpedüz PARİSLİ’DİR. Paris şehrinin çağdaş ismi ile karşılaştırınız. FRANKLAR, Got = Tarquinius Savaşı’nın ana katılımcılarından biri olduğu için burada şaşırtıcı bir şey yok. Bunlardan bazılarının PARİSLİ olmaları mümkündür. Tabii, Truva Savaşı’nı güya MİLATTAN ÖNCE XIII. yüzyıla atan Skaliger tarihlenmesini göz önünde bulunduran tarihçiler, o zamanda herhangi bir Paris’in olmadığı kanaatindedirler. Fakat MİLATTAN SONRA XII-XIV. yüzyıllarda Paris şehri artık herhalde vardır. Ya da Paris, P-rus’tur. Yani, Orta Çağ dönemindeki Beyaz Ruslar, Beyaz Rusyalılar, Pruslar.
# 39b. GOT-TARQUİNİUS SAVAŞI. AMALASUNTA ÖLDÜRÜLMÜŞTÜR. Got versiyonuna göre, Helen’in sureti olan Amalasunta da öldürülmüştür. Onun ölümü Got Savaşı’na yol açan sebeptir, yukarıya ve [196], 1. cilde bakınız.
40a. TRUVA SAVAŞI. PARİS ÖLDÜRÜLMÜŞTÜR. Helen’in ırzına geçen Paris- Parij ya da P-rus ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ [851], s.76, 129.
# 40b. GOT-TARQUİNİUS SAVAŞI. SEXTUS TARQUİNİUS ÖLDÜRÜLMÜŞTÜR. Lucretia’nın ırzına geçen Sextus Tarquinius ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ [482], 1:60. M.S. VI. yüzyıla getirilmiş olan Got versiyonunda, Amalasunta’nın ırzına geçen Teodahad da kısa süre sonra ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ [196], 1. cilt, yukarıya bakınız.
14. TRUVA SAVAŞI’NIN BAŞLANGICI
41a. TRUVA SAVAŞI. YUNANLILAR TRUVALILARA SAVAŞ İLAN EDER. Yunanlılar Truvalılarla, kaçırılan Helen’in geleceği konusunda görüşmelere başlar. Truvalılar onu geri vermeyi reddeder ve Yunanlılar Truva’ya savaş ilan eder [851].
# 41b. GOT-TARQUİNİUS SAVAŞI. YUNAN RUM İMPARATORLUĞU SAVAŞ İLAN EDER. Got versiyonuna göre, Rumlar-Yunanlılar “antik” Truvalıların sureti olan Gotlar-TRKVN ile, kaçırılan ve adaya zorla getirilen Amalasunta’nın geleceği konusunda görüşme yaparlar. Ancak Gotlar Amalasunta’yı öldürür. Bunun üzerine, Rum İmparatorluğu- Bizans, İtalya’daki Ost-Got Krallığı’na karşı savaş başlatır [196], 1. cilt, [695].
42a. TRUVA SAVAŞI. YUNAN FİLOSONUN BAŞINDAKİ AŞİL. Başında Aşil’in bulunduğu muazzam YUNAN filosu Truva Krallığı sahillerinde görünür [851], s.72. Orijinal kaynaklar, Yunan ordusunun çok sayıdaki kahramanı arasında en ünlü Yunan komutanı, “bir numaralı kahraman” olan Aşil’e özel bir önem vermektedir. “Yunanlılar kendisini (Aşil’i – A.F.) kabul etmiş ve ona büyük bir saygı göstermişlerdir” diye yazıyorlar [851].
# 42b. GOT-TARQUİNİUS SAVAŞI. YUNAN-RUM FİLOSUNUN BAŞINDAKİ BELİSARİUS. Başında Belisarius olan, gemilerinde çıkarma birliklerinin bulunduğu güçlü Yunan-Rum filosu İtalya sahillerine güya M.S. 535 yılının sonunda yaklaşmıştır. “Kader I. Justinianos’a, bu planın gerçekleştirilmesi için (İtalya’dan Gotların kovulması için – A.F.) EN BÜYÜK KOMUTANLARDAN BİRİNİ HEDİYE ETMİŞTİ” [196], 1. cilt, s.319. Belisarius kuşkusuz savaştaki “bir numaralı kahraman”dır.
43a. TRUVA SAVAŞI. AGEMEMNON VE MENELAOS. Truva’ya Aşil ile birlikte iki “ana” Yunan kralı olan Agememnon ve Helen’in kocası Menelaos gelmişti. “Krallar Aşil’i tüm ordunun komutanlığına getirmişlerdi” [851], s.72. Kendilerinin savaşa katılımları ise Aşil’e kıyasla oldukça azdı.
# 43b. GOT-TARQUİNİUS SAVAŞI. İMPARATOR I. JUSTİNİANOS. Velisarius, Got Savaşı’nın Yunanlıların-Rumların tarafındaki “baş kralı” olan İmparator I. Justinianos tarafından başkomutanlığa atanmıştı. Fakat I. Justinianos, İtalya’dan uzakta, Yeni Roma’da bulunduğu için harekâtlara hiçbir şekilde katılmamıştır, res.5.11’e bakınız. Aynı zamanda I. Justinianos, sureti olan “antik” Agememnon gibi her şeye rağmen Got Savaşı’na sürüklenmişti. Yeni Roma’daki geniş çaplı “Nika Ayaklanması”nı bastırmıştı. Söylemiş olduğumuz gibi, bu “ayaklanma” düpedüz aynı Got Savaşı’nın, I. Justinianos’un biyografisine biraz çarpıtılmış şekilde düşen suretidir. Ayrıca bu, Got Savaşı’nın (yani Truva Savaşı’nın) hiç de İtalya’da değil, Yeni Roma’da=Çar-Grad’da ve çevresinde geçtiğinin göstergesidir.
44a. TRUVA SAVAŞI. TENEDOS ADASI’NIN (BOZCAADA’NIN) İŞGALİ. Aşil’in, Truva Krallığı sahillerinde ortaya çıkan Yunan filosu, Truvalıların–TRKVN egemenliği altında olan Tenedos Adası’nı işgal etmişti [851], s.100. Tenedos’un işgali, Yunanlıların Truva Krallığı’na saldırısının başlangıcı idi res.5.56a.
# 44b. GOT-TARQUİNİUS SAVAŞI. GOT SAVAŞI SIRASINDA SİCİLYA ADASI’NIN İŞGALİ. Belisarius’un, Yunan-Rum filosu İtalya sahillerine yanaştıktan sonra ilk yaptığı şey, o zamanlarda Gotlar-TRKVN’nın egemenliği altında bulunan Sicilya ADASININ işgali idi [196], 1. cilt, s.319. Böylece, Rum ordusunun İtalya’nın Ost-Got Krallığı’na saldırısı başlamıştı.
45a. TRUVA SAVAŞI. BİRKAÇ AY SÜREN BEKLEYİŞ. “Antik” Yunanlılar işgal ettikleri Tenedos Adası’nda birkaç ay boyunca kalırlar. Bu zaman içinde Truva ile elçi değişimi yaparlar, ordunun bir kısmını komşu ülkeye erzak temin etmeye gönderirler ve bu erzağı savaşarak elde ederler [851], s.101-103.
# 45b. GOT-TARQUİNİUS SAVAŞI. BİRKAÇ AY SÜREN BEKLEYİŞ. Got Savaşı sırasında Yunan-Rum ordusu BİRKAÇ AY boyunca güya 535 yılından 536 yılına kadar Sicilya Adası’nda kalmaktadır [196], 1. cilt, s.319.
46a. TRUVA SAVAŞI. TRUVA’NIN YAKINLARINDA KARAYA ÇIKMA. Sonra “antik” Yunanlılar adadan anakaraya, Truva Krallığı’na geçip Truva’yı kuşatırlar, res.5.56b. Mesela Orta Çağ Truva kronolojisinin bir bölümünün adı “Yunanlıların Tenedos Adası’ndan Ayrılıp Truva’nın Muhasarasına Başlamaları Hakkındaki Hikâye”dir [851], s.103-104.
# 46b. GOT-TARQUİNİUS SAVAŞI. YENİ ŞEHRİN YAKINLARINDA KARAYA ÇIKMA. Nihayet Yunanlılar-Rumlar Sicilya’dan ayrılıp İtalya’da karaya çıkarlar. “Belisarius’un, filo eşliğindeki kara kuvvetleri...” sahilden yukarıya doğru ilerlemiştir. “Ancak bu hareket Napoli’nin direnişi ile durdurulmuştur.” [196], 1. cilt, s.326, res. 5.57’ye bakınız. Bugünlerde Got Savaşı’nın İtalya’da geçtiği düşünülmektedir. Ancak büyük bir ihtimalle “antik” Truva’nın düşüşü hakkındaki efsanelerin asıl orijinal kaynağı, Bosporus’taki Çar-Grad’ın M.S. XIII. yüzyıldaki düşüşüdür. Bu, Truva vakayinamelerinde kullanılan NAPOLİ ismine başka bir açıdan bakmamıza yol açmaktadır. NAPOLİ kelimesi sadece YENİ ŞEHİR demektir. Yani herhalde YENİ ROMA, yani Çar-Grad.
47a. TRUVA SAVAŞI. TRUVA’NIN KUŞATILMASI. Truva’nın uzun süren zorlu kuşatması başlamıştır. Vakanüvisler, Truva’yı sahildeki en güçlü kale olarak tarif etmişlerdi. Truva’nın fethedilmez olmasının nedeni Tanrıların şehri düşmanlardan korumaları şeklinde açıklanmaktadır. “Şehrin, yüksekliği iki yüz kol kadar olan kalın surlarla çevrilmesini emretmişti” [851], s.90. Res.5.58’de Guido de Columna’nın (Colonne’nin) “Truva’nın Yıkılışı” kitabından “Yunanlılar ile Truvalılar Arasındaki Üçüncü Savaş” adlı eski minyatürü göstermekteyiz. Burada yine, üzerinde ağır zırhlar ve örme zırh gömlekler olan şövalyeleri görüyoruz. Şövalyelerden birinin elinde, şekli oldukça karmaşık olan bir trompet vardır.
# 47b. GOT-TARQUİNİUS SAVAŞI. GOT SAVAŞI SIRASINDA YENİ ŞEHİR KUŞATILMIŞTIR. Yunanlılar-Rumlar, Napoli’nin=Yeni Şehrin (Yeni Roma’nın mı?) kuşatmasına başlamak zorunda kalmışlardı. İtalyan Napoli’sinin fethedilmez bir kale olduğu düşünülüyordu. Güya bizzat tanrılar, şehrin altının oyulması imkânını ortadan kaldıran kayalıktaki bu yeri seçmişlerdi [196], 1. cilt, s.326. Napoli gibi Çar-Grad=Yeni Roma da deniz kıyısındadır ve Avrupa ile Asya’nın belki de en güçlü ve ünlü kalesi olduğu düşünülmektedir. Bosporus’ta bulunan Konstantinopolis’in güya yaklaşık M.S. 300 yılındaki kuruluşu hakkındaki efsaneye göre, İmparator Büyük Konstantin (yeni başkenti kurmak üzere – A.F.) önce Roma’nın ilk kurucularının yurdu olan ESKİ İLİON’UN YERİNİ SEÇMİŞTİ” [240], s.25. Sonra ise yeri güya biraz değiştirmişti [240]. En azından hikâyenin kendisinde, ilkin bu yerin tam da Truva’nın bulunduğu yer olduğu NET BİR ŞEKİLDE SÖYLENMİŞTİR. Yeni Roma’nın muazzam duvarları ve şehrin coğrafi konumu onu birçok tecavüzden başarılı bir şekilde korumaktaydı. Etkileyici kalıntılar çağdaş İstanbul’da da görülebilir. Res. 5.59 ve res.5.60’a bakınız.
48a. TRUVA SAVAŞI. TRUVA SAVAŞI’NIN BİRİNCİ AŞAMASI. Truva Savaşı’nın başlangıcına ait olan BÜTÜN TEMEL olaylardan bahsettik. Bunları Truva’nın kuşatılması ve düşüşü takip etmektedir, res.5.61.
# 48b. GOT-TARQUİNİUS SAVAŞI. GOT SAVAŞI’NIN BİRİNCİ AŞAMASI. Ayrıca, Napoli’nin kuşatılmasından önceki BÜTÜN TEMEL olgulardan da bahsettik. Bunları kuşatmanın kendisi ve şehrin düşüşü takip etmektedir.
Truva ile Got versiyonları arasındaki dikkat çeken farktan da bahsedelim. “Antik” Truva hakkındaki efsaneye göre, kentin düşüşü savaşın en sonundadır. Got versiyonuna göre ise Napoli’nin düşüşü tam tersine savaşın başlangıcında yer almaktadır, res.5.61. Mamafih, bunun ardından Yunanlılar-Rumlar Roma’yı da alacaklar. Herhalde Truva versiyonunda, Napoli ve Roma’nın ya da Yeni Roma’nın ve Roma’nın, ya da düpedüz tek Yeni Roma’nın=Çar-Grad’ın her iki kuşatması, “antik” Truva’nın tek muhasarası altında birleştirilmişti. Res.5.61’de verilmiş olan Napoli’nin=Yeni Şehrin düşüşünün savaşın sonuna getirilmesi tarihte 9-10 yıllık oynamanın olduğunu göstermektedir. Ama bu durum bu mükemmel paralelliğin genel görünümünü etkilememektedir.