Anatoliy T. Fomenko
ANTİKÇAĞ ORTA ÇAĞ'DIR

Suretlerin tespit edilme yöntemleri. “Eski” ve Orta Çağ hanedanlarının özdeşleşmesi.
M.S. XIII. yüzyıldaki Truva Savaşı. Yunan-Roma tarihinde kronolojik oynamalar. XII. yüzyıldaki İncil olaylarının XI. yüzyılın tarihine yansıması.

BÖLÜM 7.
İKİNCİ ROMA İMPARATORLUĞU X-XIII. YÜZYILLARDAKİ KUTSAL ROMA İMPARATORLUĞU'NU VE XIV-XVII. YÜZYILLARDAKİ HABSBURG İMPARATORLUĞU'NU KAPLAMAKTADIR. 1053 YILLIK VE 1400 YILLIK OYNAMALAR.

5. “ANTİK” TRUVA = TARQUİNİUS = GOT SAVAŞI’NIN İLK ÖRNEĞİ, ORİJİNALİ OLARAK XIII. YÜZYILDAKİ SAVAŞ

18) X-XIII. YÜZYILLARDAKİ İMPARATORLUK. XIII. YÜZYILDAKİ ORTA ÇAĞ SAVAŞI “ANTİK” TRUVA = TARQUİNİUS = GOT SAVAŞI’NA UYMAKTADIR. Got Savaşı’nın başlangıcının Yunanlıların Sicilya adasına saldırısı olduğunun düşünüldüğünü hatırlatalım. Truva Savaşı’nda bu, “antik Yunanlıların” Bozcaada’ya (Tenedos adasına) saldırısı olarak yansımaktadır. XIII. yüzyılda hemen hemen aynısı olup bitmektedir. SİCİLYA’NIN Orta Çağ kralı, Genç II. Friedrich BÜYÜK SAVAŞA başlamıştı [196], 5. cilt, s.74. Müttefiki Anselm von Justingen idi [196], 5. cilt, s.71. Bu kahramanda, II. Friedrich’in sureti olan “antik” Got Teoderik’in çağdaşı “antik” JUSTİNİANOS’U görüyoruz. Truva = Got Savaşı “antik” tarihin parlak bir olayıdır.

İlk örnek-orijinal, yani M.S. XIII. yüzyıldaki savaş konusunda şunlar bilinmektedir: “Onun (Papa İnnocentius’un – A.F.) Sicilya kralına (yani II. Friedrich’e – A.F.) Roma tacını ele geçirmesini teklif ettiği an PAPALIK TARİHİNDEKİ EN KRİTİK VE EN ÖNEMLİ ANLARDAN BİRİ İDİ. BU HEM KİLİSE HEM DE İMPARATORLUK İÇİN YIKICI OLACAK BİR MÜCADELEYE, sonra ise Angevin hanedanının hükümdarlığına ve Avignon Papalığına YOL AÇMIŞTI” [196], 5. cilt, s.75. Aşağıda, Orta Çağ’a ait olan “AVİGNON PAPALIĞININ” Kutsal Kitap’ta tarif edilmiş olan Babil Sürgünü’nün sureti olduğunu göreceğiz.

19) X-XIII. YÜZYILLARDAKİ İMPARATORLUK. IV. OTTO VE FRİEDRİCH’TEN OLUŞAN ORTA ÇAĞ ÇİFTİ ODOACER VE TEODERİK’TEN OLUŞAN  “ANTİK  ÇİFT”E  UYMAKTADIR.  1212  yılında  artık  Roma  Kralı  olan  II. Friedrich Roma’da ortaya çıkıp, görevinden henüz uzaklaştırılmayan IV. Otto ile aynı anda İKTİDARDA KALMIŞTI. Odoacer ile Teoderik’in bir süre boyunca BERABERCE İKTİDARDA KALDIKLARI “antik” Üçüncü İmparatorluk’ta bu durumun tam bir kopyası yer almaktadır. 3. bölüme bakınız. Sonra Üçüncü İmparatorluk’ta Got olan Teoderik Alman olan  Odoacer’i  bozguna  uğratmıştı.  Hemen  hemen  aynısını  X-XIII.  yüzyıllardaki  Kutsal Roma İmparatorluğu’nda görüyoruz. “Şöhreti 27 Temmuz 1214 tarihinde Bouvines Meydan Savaşı’nda sönmüş olan zavallı düşmana (IV. Otto’ya – A.F.) karşı zaferle sona eren hareketlerden sonra, II. Friedrich’e Aachen şehrinde... tac giydirilmiştir.” [196], 5. cilt, s.78

20) X-XIII. YÜZYILLARDAKİ İMPARATORLUK. İKTİDARIN XIII. YÜZYILA AİT OLAN GEÇİŞİ İKTİDARIN “ANTİK” GEÇİŞİNE UYMAKTADIR. Bütün bu olaylardan ve Odoacer’in ölümünden sonra Üçüncü İmparatorluk’ta güya 493 yılında iktidar tümüyle Teodorik’e geçmektedir. Tam aynı şekilde, 1218 yılında, “antik” Odoacer’in sureti olan IV. Otto öldükten sonra, X-XIII. yüzyıllardaki Kutsal Roma İmparatorluğu’nda iktidar tümüyle II. Friedrich’e geçmektedir. 1218 yılı ile 493 yılı arasında 725 yıl fark var. Bu rakam 720 yıllık oynamaya hemen hemen uymaktadır.

21) X-XIII. YÜZYILLARDAKİ İMPARATORLUK. XIII. YÜZYILDAKİ REFORMLAR “ANTİK” REFORMLARA UYMAKTADIR. 1220 yılında II. Friedrich Roma’ya ANAYASAYI bağışlamış ve önemli reformlar yapmıştı [196], 5. cilt, s.97. Bu hareketlerinin çoğu “antik” Teoderik’in kanun yapma alanında yaptıklarına benzemektedir. 3. bölüme bakınız. “Antik” Ost-Got KRALLIĞI gibi, II. Friedrich’in İtalya’daki Orta Çağ devletine de KRALLIK denilmektedir [196], 5. cilt, s.104.

22) X-XIII. YÜZYILLARDAKİ İMPARATORLUK. ORTA ÇAĞ DÖNEMİ İLE “ANTİK”  DÖNEM  ARASINDA,  F.  GREGOROVİUS’UN  KAYDETMEDEN GEÇEMEDİĞİ PARALELLİKLER. “Antik” Üçüncü Roma İmparatorluğu ile X-XIII. yüzyıllardaki Kutsal Orta Çağ Roma İmparatorluğu arasındaki paralellik o kadar çarpıcıdır ki, tarihçiler onu farklı vesilelerle kaydetmişlerdir. Mesela, F. Gregorovius şöyle yazmıştı: “Romalılar için Orta Çağ dönemine ait olan Viterbo ANTİK ÇAĞ dönemine ait olan We’a ile AYNI idi... (XIII. yüzyılın ortasında – A.F.) Roma halkı, Eski Çağlar’da Camillus ve Coriolanus döneminde (Livius’a göre, “antik” Tarquinius Savaşı dönemi söz konusudur – A.F.) olduğu gibi, yine canlanıp Tuscia ve Latium’a doğru sefere çıkmıştı... SAVAŞ MEYDANINDA,  altın  kırmızısı  renkli  zemin  üzerine  S.P.Q.R.  baş  harflerinin  yazılmış olduğu Roma bayrakları ve başında senatörler olan Roma vatandaşlarından ve vasallığındaki şehirlerin müttefiklerinden oluşan ROMA HALK ORDUSU yine ortaya çıkmıştı” diye yazmıştı [196], 5. cilt, s.126-127. F. Gregorovius, “Romalıların sınır taşlarını koyarak ESKİ ADETLERİNİ HATIRLAMIŞ OLMALARI ve bu taşların üzerine büyük ihtimalle Roma Şehrinin  yetki  alanının  sınırlarını  belirleyen  S.P.Q.R.  yazılarını  yazmış  olmaları mükemmeldir” diye şaşırarak sözlerine devam etmişti [196], 5. cilt, s.129-130.

23) X-XIII. YÜZYILLARDAKİ İMPARATORLUK. ROMA’NIN ORTA ÇAĞ DÖNEMİNE ÖZGÜ RENKLERİ ROMA’NIN “ANTİK” ÇAĞ DÖNEMİNE ÖZGÜ RENKLERİNE UYMAKTADIR. “Antik” Roma’nın resmi renklerinin, KIRMIZI ile ALTIN renkleri olduğu kabul edilmektedir, yukarıya bakınız. Ancak Orta Çağ dönemine ait olan PAPALIK ROMASI’NIN renklerinin de aynı olduğu aniden ortaya çıkmıştır. Bu konuda şunlar bildirilmektedir: “Roma şehrinin esas renkleri hala KIRMIZI ile ALTIN renkleridir. Çok eski zamanlardan beri öyle idi, üstelik kilise renkleri de öyle... Ancak 19. yüzyılın başlangıcında, papalar kilise renkleri olarak beyaz ile yeşil renkleri kabul etmişlerdi” [196], 5. cilt, s.141, not 34.

24) X-XIII. YÜZYILLARDAKİ İMPARATORLUK. XIII. YÜZYILA AİT OLAN UNVANLAR  “ANTİK”  UNVANLARA  UYMAKTADIR.  F.  Gregorovius,  “tam  o zamanlarda (1236 yılında – A.F.) Roma soyluları unvanlarına bir “ANTİK” UNVAN daha eklemişlerdi. Şehirde makam sahipleri olan... soylu Romalılara KENDİLERİ İLE ALAY ETMEKSİZİN “ROMALILARIN PROKONSÜLÜ” denilir olmuştu. ESKİ Consul Romanorum UNVANI O ZAMANLARDA HÂLÂ KULLANILMAKTAYDI” diye şaşırarak yazmıştı [196], 5. cilt, s.148.

“Antikçağ”ın, Orta Çağ dönemine ait olan belgelerin sayfalarında belirgin şekilde gösterildiğini görüyoruz. Alıntıları yapmaya devam edelim. “Milano’da ele geçirilmiş olan ürünler Kapitol Tepesi’nde, ACELE İLE KURULMUŞ ANTİK SÜTUNLARIN ÜZERİNDE sergilenmişti.” [196], 5. cilt, s.151.

25) X-XIII. YÜZYILLARDAKİ İMPARATORLUK. ORTA ÇAĞ DÖNEMİNDE YAŞAYAN VİNEİS “ANTİK” ÇAĞ DÖNEMİNDE YAŞAYAN BOETHİUS’A UYMAKTADIR. Roma tarihinden çok iyi anlayan F. Gregorovius’un, bizim bulduğumuz kronoloji oynamalarının iyi açıkladığı “Antikçağ” ile Orta Çağ arasındaki paralellikleri gösterdiğini hatırlatalım.  Mesela, “Ünlü Kapusenler (Capusinorum) vatandaşı olan Peter de VİNEİS’İN ölümü... büyük imparatorun (FRİEDRİCH’İN – A.F.) hayatını gölgelemişti. Aynı şekilde BOETHİUS’UN ölümü Büyük TEODERİK’İN (! – A.F.) hayatını gölgelemişti. HER İKİ ALMAN KRALI (Orta Çağ döneminde yaşayan II. Friedrich ve “antik” dönemde yaşayan Teoderik – A.F.), HAYATLARININ SONU VE SOYLARININ FECİ SONU AÇISINDAN BENZEMEKTEDİRLER” diye yazmıştı [196], 5. cilt, s.202-203.

Hem Orta Çağ döneminde yaşayan Vineis hem de “antik” dönemde yaşayan Boethius imparatorun şüpheciliğinin kurbanı olup ölmüşlerdi [196], 5. cilt, s.202. Kohlrausch da [415]’da Büyük Teoderik ile II. Friedrich’i, mesela onların bilgeliklerini ve dini toleranslarını vurgulayarak karşılaştırmaktadır. Res.7.12’de, zindandaki “antik” Boethius’u gösteren eski minyatür verilmiştir.

26) X-XIII. YÜZYILLARDAKİ İMPARATORLUK. XIII. YÜZYILDA YAŞAYAN II. FRİEDRİCH “ANTİK” BÜYÜK TEODORİK’E UYMAKTADIR. Kohlrausch, II. Friedrich’ten bahsederken “İtalya yanlısı olduğundan dolayı Almanya için pek faydalı bir şey yapmamıştı... Çok sayıda Alman, Hohenstaufenlerle birlikte İtalya’ya gitmişti” diye vurgulamaktadır [415], 1. cilt, s.309. Hemen hemen aynısını “antik” Üçüncü İmparatorluk’ta görüyoruz: “Çok sayıda Got” İtalya’ya doluşmuştu. Titus Livius “antik” yabancı Tarquiniusların İtalya’ya gelmelerinden bahsederken tam olarak aynısını söylemişti.

“Antik” Teoderik, Orta Çağ döneminde yaşayan II. Friedrich gibi, savaş sırasında değil kendisi ölmüştü. Bu iki kişi İtalya’nın feci savaştan önceki son kralları idi. Büyük Teoderik’in hükümdarlık süresi ile ilgili versiyonlardan birine göre iktidarda 29 yıl boyunca, güya 497-526 yılları arasında kalmıştı, 2. bölümdeki 2 No’lu seçeneğe bakınız. II. Friedrich ise Roma Kralı olarak 30 yıl boyunca iktidarda kalmıştı. 1220 yılında taç giymişti. 1250 yılında ölmüştü [64]. Hükümdarlık süreleri birbirlerine yakındır.

27) X-XIII. YÜZYILLARDAKİ İMPARATORLUK. XIII. YÜZYILDA YAŞAYAN II. FRİEDRİCH “FİRAVUN” GİBİDİR. F. Gregorovius eski belgelere atıf yaparak, “IV. İnnocentius, büyük düşmanında (II. Friedrich’te – A.F.) yalnız deccal’i, FİRAVUN’U görmüştü” diye bildirmektedir [196], 5. cilt, s.205. Burada FİRAVUN isminin ortaya çıkması, şimdi  incelediğimiz  Orta  Çağ  döneminin  Kutsal  Kitap’ın  Truva  =  Tarquinius  =  Got Savaşı’nın tarifini kaplamasına tam olarak uymaktadır. 3. bölüme bakınız.

II.  Friedrich’e  FİRAVUN  diyen  eski  belgeler,  Orta  Çağ  Roma  tarihi  ile  Kutsal Kitap’ta tarif edilmiş olan İsrail’in ve Yahudia’nın tarihleri arasında paralelliğin var olduğunu doğrulamaktadır. II. Friedrich Firavun idi. Aynı zamanda büyük ihtimalle, papa mesajları dâhil olmak üzere bütün bu belgelerin, tarihçilerin XIII. yüzyıldaki savaşın ve Kutsal Kitap’ta tarif edilmiş olan firavun ile savaşın farklı olaylar olduğunu düşündükleri XVII-XVIII. yüzyıllarda denetlenip düzeltildiklerini vurgulayalım. Dolayısıyla Orta Çağ belgelerindeki tüm Kutsal Kitap terminolojisi “eski çağ” anıları olarak kabul edilmişti. Fakat gerçekte butün bunlar Orta Çağ çağdaşlığının tarifidir. Bu arada dikkatimizi çeken bir başka ayrıntı ise İnnocentius isminin İoann-Han olarak seslendirilmesinin mümkün olduğudur.

28) X-XIII. YÜZYILLARDAKİ İMPARATORLUK. TRUVA = TARQUİNİUS = GOT SAVAŞI’NIN ORİJİNALİ OLARAK XIII. YÜZYILDAKİ SAVAŞIN BAŞLANGICI.

Burada “Antikçağ” ile paralellikler şöyledir: Orta Çağ döneminde yaşayan IV. Konrad güya VI. yüzyıldaki “antik” Got krallar grubu: Amalareiks + Atalareiks + Theodal + Vitiges + Uraya + İldibad ile özdeştir. Toplam iktidar dönemleri güya M.S. 526-541 yılları arasını kapsamaktadır.

Devam edelim.

Orta Çağ döneminde yaşayan Manfred = “Antik” Çağ döneminde yaşayan Totila. Orta Çağ döneminde yaşayan Konradin = “Antik” Çağ döneminde yaşayan Teya.

Orta  Çağ  döneminde  yaşayan  Anjoulu  Carlo  =  “Antik”  Çağ  döneminde  yaşayan Narses.

Orta  Çağ  döneminde  yaşayan  İnnocentius  =  “Antik”  Çağ  döneminde  yaşayan Justinianos.

Böylelikle, IV. Konrad’ın hükümdarlık dönemi (1237-1254) (Amalasunta adlı kadın hariç olmak üzere) Got Krallarının güya 526-541 yıllarına ait olan hanedanını kaplamaktadır. Hükümdarlık sürelerini karşılaştırdığımızda 17 ve 15 yıl, yani BİRBİRLERİNE OLDUKÇA YAKIN olan rakamları elde ediyoruz. IV. Konrad’ın 1252 yılında İtalya’ya girmesi AVRUPA’YI BİRKAÇ YÜZYIL BOYUNCA KAOSA SÜRÜKLEYEN EN BÜYÜK SAVAŞLARDAN BİRİNE YOL AÇMIŞTI [196], 5. cilt, s.213.

“Baronlar ona sadakat için ant içmişlerdi... kendisini Napoli’ye kadar bütün şehirler kabul etmişti” [196], 5. cilt, s.213. Güya VI. yüzyıldaki Got Savaşı’nda, 526-541 yıllarına ait olan Gotların iktidara gelmeleri ile birlikte İtalya’ya tecavüze başlayan Justinianos’un, Belisarius’un ve Narses’in tüm ilgileri bu ülkeye yönelmişti. Tam olarak aynısını XIII. yüzyılda görüyoruz. “Friedrich’in oğullarının (yani anladığımız gibi, “Teoderik’in antik Gotlarının” – A.F.) başarıları” İnnocentius’u (İoann-Han’ı – A.F.), Lyon’da tasarladığı planı gerçekleştirmeye başlamak zorunda bırakmıştı... Bu... krallığı... yabancı bir prense vermeye karar vermişti. Bu adım İtalya için son derece yıkıcı idi (savaş başlamıştı – A.F.)... Sicilya tacını Fransız kralının kardeşi Anjoulu Carlo’ya teklif etmişti [196], 5. cilt, s.214.

29) X-XIII. YÜZYILLARDAKİ İMPARATORLUK. ORTA ÇAĞ DÖNEMİNDE YAŞAYAN KİŞİLER “ANTİK” ÇAĞ DÖNEMİNDE YAŞAYAN KİŞİLERİ KAPLAMAKTADIR. Demek ki Orta Çağ döneminde yaşayan Anjoulu Carlo, “Antik” Çağ döneminde yaşayan Narses’i kaplamaktadır. Komutan Narses’in güya VI. yüzyıldaki Got Savaşı’nda Belisarius’un “devamı” olduğunu hatırlatalım. İnnocentius (İoann-Han’ı – A.F.) bu durumda imparator Justinianos’u, yani Adil’i kaplamaktadır.

Ünlü harfleri olmadan Konrad isminin, yani KNRD’nın ters okuyuşu DRNK ya da TRNK’dır. Yani, artık tanıdığımız Truvalılar ya da Franklar ya da Türkler ya da Tatarlar’dır. KONRAD ismi ise HAN-ORDA, yani Orda Hanı’dır. Devam edelim. Orta Çağ döneminde yaşayan  Manfred’in  unvanı,  ünlü  harfler  olmadan  TRNT’ye  dönüşen  TARENTOLU  idi [196], 5. cilt. Bu, herhalde yine iyi tanıdığımız TRKVN isminin bir versiyonudur. Demek ki, tarih sahnesine II. Friedrich öldükten sonra çıkan HOHEN-staufenler (Hoglar) hanedanının iki asıl adamının isimlerinde TRKVN ismi net bir şekilde yer almaktadır. Bu arada, ismi, ünlü harfleri olmadan tersten okunduğunda TRNK şeklini alan Konradin, Manfred’in yerine geçip bu  savaşı  bitirmişti.  KONDRADİN  ismi  de  HAN-ORDA  ya  da  ORDA  HANI,  HAN RATNIY – Rus.(SAVAŞ HANI) anlamına geliyor olabilir.

30) X-XIII. YÜZYILLARDAKİ İMPARATORLUK. XIII. YÜZYILDA YAŞAYAN MANFRED “ANTİK” TOTİLA’YA UYMAKTADIR. IV. Konrad (Han-Orda mı?) 1254 yılında “kaderinden ve YIKILIŞINI öngürdüğü İMPARATORLUĞUN SEFALETİNDEN yakınarak” ölmüştü [196], 5. cilt, s.216. Yerini, “antik” Got Kralı Totila’nın sureti olan ünlü kahraman Manfred almıştı. Totila’nın 11 yıl, güya 541-552 yılları arasında iktidarda kaldığını hatırlatalım. Manfred (IV. Konrad’ın öldüğü) 1254 yılından, Manfred’in savaşta öldüğü 1266 yılına kadar, yani 12 yıl iktidarda kalmıştı. Tam olarak “antik sureti” Totila gibi, ayrıntılar için 3. bölüme bakınız. Demek ki, birbirlerine uygun olan hükümdarlıkların uzunlukları, yani 11 ve 12 yıl, iyi uyuşmaktadır.

31) X-XIII. YÜZYILLARDAKİ İMPARATORLUK. XIII. YÜZYILDA YAŞAYAN BRANKALEONE VE “ANTİK” GOTLAR. IV. Konrad ölmeden kısa süre önce Roma’nın dünyevi iktidarı senatör BRANKALEONE’nin (BRNK + Leon) eline geçmişti. Orta Çağ Roması’nın bu hükümdarı II. Friedrich’in savaş arkadaşı idi, “Lombardiya Savaşı’na Friedrich’in tarafında katılmıştı” [196], 5. cilt, s.226. BRANKALEONE “antik” Gotlar gibi, Romalı değil, yabancıdır.

“YABANCI   senatör   onu   çağırmış   olan   şehre   geldiğinde   (tam   da   Roma’da Teoderik’ten sonra iktidarda bulunan “antik” Gotlar gibi – A.F.) törenle karşılanmıştı... Şehrin YÜKSEK MAGİSTRATUSUNUN SADECE YABANCILARDAN OLUŞMASI İLK DEFA görülmüştü” [196], 5. cilt, s.233. Bologna’nın bu büyük vatandaşının içinde (Brankaleone’nin içinde – A.F.)... “ANTİK” RUH yine canlanmıştır [196], 5. cilt, s.252.

İtalya Roması’nda BRANKALEONE’NIN FAALİYETİNDEN BİR İZ BİLE KALMAMASI gariptir. Ne yazı ne de eser kalmıştır [196], 5. cilt. Olayların Roma’da geçtiğinin doğru olup olmadığı mantıklı bir soru olarak ortaya çıkmaktadır. Belki, vakayinameler gerçekten bambaşka bir şehri, mesela Bosporus’taki Yeni Roma’yı, ya da Kral Aeneas’ın torunları Romulus ve Romus tarafından kurulmuş olan Roma’yı kastetmektedir, ayrıntılar için “Orda Rus’unun Başlangıcı” kitabımıza bakınız.

32) X-XIII. YÜZYILLARDAKİ İMPARATORLUK. XIII. YÜZYILDA YAŞAYAN BRANKALEONE İLE MANFRED  = “ANTİK” DÖNEMDE YAŞAYAN GOTLAR. M.S. XIII. yüzyıldaki savaş sırasında Papa ve müttefiki Anjoulu Carlo, Konrad ile Manfred’e (ki “antik” TRQVN soyunun ve Totila’nın sureti olmuştu) karşı durmuştu. “Roma’nın sahibi olan” Papa bu durumda Truva = Got Savaşı’nın “baş antik kralı” olarak faaliyet göstermektedir.  Papa,  Manfred’i  İtalya’nın  dışına  itmeyi  hedeflemektedir  [196],  5.  cilt. “Antik” Justinianos’un, güya VI. yüzyılda yaşayan Gotları İtalya’nın dışına iterken tam olarak aynı şekilde davrandığını hatırlatalım. Orta Çağ dönemine ait olan bu savaş sırasında, vakayinamelerin sayfalarında birdenbire TRUVA Şehri, hem de Napoli, yani Yeni Şehir ile ilgili olarak ortaya çıkmaktadır. “Legatus TRUVA’DAN KAÇMIŞTI; kendisi Napoli’ye acele ile  gitmişti.”  diye  bildirilmektedir  [196],  5.  cilt,  s.238.  Roma’da  yaşayan  Brankaleone, Sicilya’da yaşayan Manfred ile ittifak yapmıştı. Her ikisi “antik Gotlar gibi” “baba kral’a” karşı çıkmaktadır.

33) X-XIII. YÜZYILLARDAKİ İMPARATORLUK. XIII. YÜZYILDAKİ GALEANA-HELEN “ANTİK” HELEN’E UYMAKTADIR. Orta Çağ döneminde yaşayan Brankaleone’nin eşinin ismi GALEANA idi, bunun Truvalı Helen’in ismi ile uyumlu olduğu bellidir. Gerçekten, HELENA isminin HELENA ya da GELENA ya da GALEANA şeklinde okunması mümkün idi. Ayrıca XIII. yüzyıldaki savaşta “gerçek HELENA” da yer almakta idi. Bu, savaşın ana kahramanlarından biri Manfred’in eşidir [196], 5. cilt, s.274. Ayrıca Orta Çağ döneminde yaşayan bu “HELENA’NIN, Epir Despotu’nun kızı olduğu ortaya çıkmıştı [196], 5.  cilt,  s.174.  Yani,  bu  Helena’nın  kendisi,  Truva  Savaşı’nın  “antik”  Helena’sı  gibi YUNANLI idi.

34) 10b. X-XIII. YÜZYILLARDAKİ İMPARATORLUK. XIII. YÜZYILDAKİ YIKICI SAVAŞ TRUVA SAVAŞI’NA UYMAKTADIR. XIII. yüzyılda İtalya tam olarak tahrip edilmişti. Mesela, Roma’da (burada büyük ihtimalle Bosporus’taki Yeni Roma söz konusu) 1257 yılında yüz kırktan fazla sağlamlaştırılmış kalenin yıkılmış olduğu bildirilmektedir [196], 5. cilt, s.250. Savaş Almanya’yı da çok etkilemişti. “(XIII. yüzyılın ortasındaki) İtalya savaşlarından halsiz düşmüş Almanya, eski imparatorluğun bir daha asla tamamıyla çıkamayacağı iç bozulma ve güçsüzlük durumuna sürüklenmişti.” [196], 5. cilt, s.267.

35) X-XIII. YÜZYILLARDAKİ İMPARATORLUK. XIII. YÜZYILDA YAŞAYAN ANJOULU CARLO “ANTİK” DÖNEMDE YAŞAYAN BELİSARİUS-NARSES’E UYMAKTADIR. Güya VI. yüzyıldaki Got Savaşı’nda komutan Belisarius-Narses İtalya’yı yabancı topraklardan istila etmişti. Yaklaşık 720 yıl sonra bu durum “tekrarlanmıştı”. XIII. yüzyılda Papa “İTALYA’YI YİNE YABANCI HÜKÜMDARA AÇMIŞTI. İçi açgözlülükle dolu adam ortaya çıkmış, iktidarı aldıktan sonra milli düşünce ortadan kalkmıştı.” [196], 5. cilt, s.276.

Anjoulu Carlo aniden Roma’nın senatörlüğüne seçilmişti. Fransa’dan, Fransız ordusunun başındayken geldiği düşünülmektedir. Fransızların = PRSnin “antik Farsları” = PRSyi kaplaması yine ortaya çıkmaktadır.

“Antik” Got Savaşı sırasında Yunanlıların-Rumların ordusunun önce SİCİLYA’YA saldırdığını hatırlatalım. Ayrıntılar için yukarıya bakınız. Tam da aynı şekilde Anjoulu Carlo’nun XIII. yüzyıldaki Orta Çağ saldırısı SİCİLYA’YA saldırısıyla başlamıştı. O zamanlarda Sicilya, “antik” Got Totila’nın sureti olan Manfred’in hükümdarlığı altında idi. Bununla  ilgili  şunlar  bildirilmektedir:  “Anjoulu  Carlo’nun  Sicilya’ya  seferi  o  dönemde faaliyet gösteren Haçlı Şövalyelerinin cesur, mutlu girişimleri arasında yer almaktadır.” [196], 5.  cilt,  s.268.  1266  yılında  Anjoulu  Carlo  Sicilya'nın  kralı  olmuştu.  Ve  F.  Gregorovius, kendisi bunu bilmeden, daha önce ele aldığımız sonuçlara ideal bir şekilde uyan paralelliği göstererek kronoloji oynamasının varlığını doğrulamaktadır. F. Gregorovius’un yazdıkları, onları baştan sona tam olarak sunmamıza değer.

“Somurtkan Anjoulu Carlo, Roman ve Alman milletleri arasındaki ESKİ SAVAŞLARIN SAHNESİNE NARSES GİBİ çıkmış, MANFRED İSE ÜZERİNE TOTİLA’NIN   FACİA   SURETİNİ   ALMIŞTI.   TARİH   İLERLEDİKÇE   BİR   DAİRE ÇİZMİŞTİ (! - A.F.). Zira güçler dengesi farklı olduğu halde DURUMLAR ARASINDA ZATEN  FARK  YOKTU:  Papa  İtalya’ya,  onu  Almanların  egemenliğinden  kurtarmak amacıyla yabancı askerleri çağırmıştı. SCHWABENLERİN HANEDANI (yani Friedrich’in – Konrad’ların hanedanı – A.F.) bir tarihte GOT HANEDANI GİBİ DÜŞMÜŞTÜ. HER İKİ HANEDANIN VE KAHRAMANLARININ ŞAŞIRTICI ÇÖKÜŞÜ, TARİHİ HEP AYNI KLASİK  SAHNEDE  ORTAYA  ÇIKAN  ÇİFT  TRAJEDİ  İLE  SÜSLEMİŞTİ.  ÜSTELİK SON TRAJEDİNİN ANCAK İLK TRAJEDİNİN HASSAS BİR SURETİ OLDUĞU ORTAYA ÇIKMIŞTI.” [196], 5. cilt, s.287.

F. Gregorovius’un sürekli kaydetmiş olduğu bunun gibi bütün paralelliklerin “Skaliger’in ders kitabının” içinde bulduğumuz kronoloji oynamalarının yardımı ile çok iyi açıklanabildiklerini bir kez daha vurgulayalım.

36) “ANJOULU CARLO” İSMİNİN “NARSES” ŞEKLİNDE OKUNABİLMESİNİN SEBEBİ. Orta Çağ döneminde yaşamış olan “Anjoulu Carlo”nun “antik” dönemde yaşamış olan Narses’i kaplamasının, bu isimlerin yazma şekline baktığımızda hiç beklenmedik bir dolaysız doğrulanması ortaya çıkmaktadır.

Daha önce Carlo (Karolus) ismi yalnız kral demekti. Bu, mesela Şarlman’nın madeni paralarında net bir şekilde görülebilir. Burada da XIII. yüzyıldaki madeni paraların üzerinde Carlo isminin yazılışını KAROLUS ya da CAROLUS şeklinde görüyoruz [196], 5. cilt, s.58, not 42. Yani düpedüz KRAL. Demek ki, “Anjoulu Carlo”nun, yani “Anjoulu Kral”ın, “Anjo’nun Kralı”, yani CESAR ANJOU şeklinde seslendirilmesi mümkündür. Mesele şudur ki, Anjo’nun Fransızca yazılışı Anjou’dur. Hafif bir kısaltma yaptıktan sonra CESAR-AN’ı elde ediyoruz. Mesela, bu isim İbranice ve Arapça’ya özgü olan ters şekilde okunurken CESAR-AN’dan  NARASEC’in  çıktığı  bellidir. Ancak  bu  isim  NARSES  ismi  ile hemen hemen özdeştir.

Dolayısıyla bazı vakanüvisler için Anjoulu Carlo isminin ters okunduğunda Narses’e dönüşmesi mümkündü. Aynı zamanda bunun tersinin ortaya çıkması da mümkün. Tabii ki, gösterdiğimiz akıl yürütmeler varsayımsal olup hiç bir şey kanıtlamamaktadır. Fakat bayağı uzun zaman boyunca izlediğimiz, art arda gelen bir sürü paralellik arasında ortaya çıkıp belli bir önem taşımaya başlamaktadır.

Sonuçta Orta Çağ dönemine ait olan belgelerin, Anjoulu Carlo’yu “soğuk ve suskun bir despot” olarak, yani sureti olan “antik” Narses konusunda söylenmiş olan hemen hemen aynı sözleri kullanarak nitelendirdiklerini kaydedelim [196], 5. cilt, s.314.

37) “KRALLARIN” XIII. YÜZYILDA ORTAYA ÇIKMIŞ OLAN “KOVULMASI” KRALLARIN “ANTİK” DÖNEMDE ORTAYA ÇIKMIŞ OLAN KOVULMASINA UYMAKTADIR. Güya VI. yüzyıldaki Got Savaşı’nda komutan Belisarius’un Roma’yı ele geçirip Got Krallarını kovduğunu hatırlatalım [695]. Bu olay kralların Titus Livius’un tarif ettiği kovulmasına benzemektedir [482]. XIII. yüzyılda hemen hemen aynısını görüyoruz.

“Antik” Belisarius-Narses’in sureti olan Anjoulu Carlo Roma’yı ele geçirmişti. “Onun müthiş yolculuğuna kör bir mutluluk refakat ediyordu” [196], 5. cilt, s.287.

Anjoulu  Carlo  direnişle  karşılaşmayınca  Roma’ya  girmişti.  Üstelik  hücum  VI. yüzyılda olduğu gibi hem denizden hem de karadan gerçekleştirilmişti [196], 5. cilt, s.286- 287. “Kralların bu kovulması” neredeyse hiç kan dökülmeden, barış içinde gerçekleşmişti.

Titus Livius Roma Savaşı’nın tarihinde [482], Prokopius Got Savaşı’nın tarihinde [695] tam olarak aynısını anlatmaktadırlar. Mesela Prokopius’a göre, Belisarius Roma’ya, Gotların ordusu şehirden ayrıldıktan sonra barış yoluyla girmişti. Ayrıntılar için yukarıya bakınız. Roma XIII. yüzyılda şehre giren Anjoulu Carlo’nun ordusunu aynı şekilde karşılamıştı.

38) X-XIII. YÜZYILLARDAKİ İMPARATORLUK. ANJOULU CARLO’NUN XIII. YÜZYILA AİT OLAN SEFALETİ “ANTİK” BELİSARİUS-VALERİUS’UN SEFALETİNE UYMAKTADIR. Güya VI. yüzyıldaki bir tarihte, Belisarius-Narses başarılı komutan olarak nitelendirilmektedir. XIII. yüzyılda yaşayan Anjoulu Carlo konusunda da tam olarak aynısı anlatılmaktadır [196], 5. cilt, s.288. Hem güya M.S. VI. yüzyıldaki Got Savaşı’nda hem de güya M.Ö. VI. yüzyıldaki Tarquinius Savaşı’nda komutan Belisarius-Valerius’un sefaleti konusu özel bir şekilde vurgulanmaktadır.

Anjoulu Carlo’yu tarif eden vakayinamelerde hemen hemen aynı konu sıkça tartışılmaktadır. Büyük kahramanın sefaleti hakkındaki motifin eşsiz olduğunu ve onun yüzyıllar sonra “ortaya çıkmasının” hemen dikkat çektiğini kaydedelim. Bu konuda şunlar bildirilmektedir: “Prens Anjoulu Carlo Roma’ya ELİ BOŞ gelmiştir.” [196], 5. cilt, s.288. XIII. yüzyıldaki savaş derinleştikçe Carlo’nun sefaleti hakkındaki sözlere daha sık rastlanmaktadır. Mesela, “Manfred... Carlo’nun Roma’da PARAYA NE KADAR ÇOK İHTİYACI OLDUĞUNU gayet iyi biliyordu... Büyük bir işin O KADAR CÜZİ PARA ile yapılmasına nadiren rastlanmıştır... BORÇ ALTINDA EZİLEN CARLO’NUN YOKSULLUĞU ÇOK BÜYÜKTÜ.” [196], 5. cilt, s.300. Anjoulu Carlo’nun sefaletinin tarifi [196] kitabında (5. cilt) 300-304. sayfalar dâhil olmak üzere birkaç sayfa tutmaktadır.

39) XIII. YÜZYILDAKİ PAPA İLE KAVGA “ANA KRAL” İLE “ANTİK” KAVGAYA UYMAKTADIR. Güya M.S. VI. yüzyıldaki Got Savaşı’nda, güya M.Ö. VI. yüzyıldaki Tarquinius Savaşı’nda ve güya M.S. XIII. yüzyıldaki Truva Savaşı’nda Belisarius- Valerius-Aşil’in “ana kral” ile kavgası konusu göze çarpmaktadır. Ayrıntılar için yukarıya bakınız. Tam olarak aynı olay XIII. yüzyılda ortaya çıkmıştı.

Burada Papa ile Anjoulu Carlo arasında garip bir kavga patlak vermişti. Üstelik kavganın sebebi “bir bina” (!) idi, [196], 5. cilt, s.289. Ama Titus Livius’a göre, “bir bina”, komutan Valerius’un hıyanetle suçlanmasının sebebi idi! Ayrıntılar için yukarıya bakınız. XIII. yüzyılda olaylar şu şekilde ilerlemekteydi: Anjoulu Carlo Roma’ya girip “fazla düşünmeden  Laterano’daki  bir  binayı  almıştı” [196],  5.  cilt,  s.289.  Bu,  Papa’yı öfkelendirmişti. Kavga patlak vermişti. Sonra Carlo her şeye rağmen başka bir yere yerleştiği halde aralarındaki ilişkiler oldukça gergin kalmaya devam etmişti. Her ikisi de diğerinin mutlak  iktidarı  ele  geçirmeye  teşebbüs  edeceğinden  şüphelenmekteydi.  Aralarındaki  bu karşıtlık XIII. yüzyıldaki savaşın sonunda çok daha çok görünür hale gelmişti [196], 5. cilt, s.303. Hemen hemen aynısını Belisarius’un = Valerius’un = Aşil’in “antik” tarihinde görmüştük.

40) X-XIII. YÜZYILLARDAKİ İMPARATORLUK. ROMALILARA XIII. YÜZYILDA YAZILMIŞ OLAN MEKTUP ROMALILARA YAZILMIŞ OLAN “ANTİK” MEKTUBA UYMAKTADIR. Güya VI. yüzyıldaki Got Savaşı’nda komutan Narses İtalya’da valiliğe atanmıştı. Sureti olan Anjoulu Carlo ise “geçici hükümdar hakkını elde etmişti” [196], 5. cilt, s.290. Yani, burada aynı durumla karşı karşıyayız.

Devam edelim. Hem güya M.S. VI. yüzyıldaki Got Savaşı’nda hem de güya M.Ö. VI. yüzyıldaki Tarquinius Savaşı’nda, Roma’dan kovulmuş olan kral ROMALILARA SİTEM DOLU BİR MEKTUP GÖNDERMİŞTİ. Bu mektup birbirlerinin suretleri olan Got ve Tarquinius savaşlarının vakanüvisleri tarafından tartışılmıştır. Mektuba büyük bir önem verilmişti. Mesela, Titus Livius ve hatta Procopius mektubun içeriğini açıklamışlardı. Hemen hemen aynısı XIII. YÜZYILDA ORTAYA ÇIKMIŞTI. Gotlar-Tarquiniusların sureti olan Manfred Romalılara bir mektup göndermişti. [196]’nın 5. cildinin 10. kitabının ikinci bölümü “ROMALILARA MANFRED’İN MEKTUBU” adlı özel paragraf ile başlamaktadır [196], 5. cilt, s.298. Manfred’in mektubunun içeriği Got Savaşı’nda ve Tarquinius Savaşı’ndaki ilgili “antik” mektupların içeriğine OLDUKÇA YAKINDIR.

41) X-XIII. YÜZYILLARDAKİ İMPARATORLUK. XIII. YÜZYILDAKİ TRUVA SAVAŞI “ANTİK” TRUVA SAVAŞI’NA UYMAKTADIR. Güya VI. yüzyıldaki Got Savaşı’nın son fazında, Belisarius-Narses’in parlak zaferleri başlamaktadır. XIII. yüzyıldaki savaşın son fazında da benzer bir durum ile yüz yüze geliyoruz.

Bu konuda şunlar bildirilmektedir: “CARLO’NUN FETİH SEFERİ sadece karmaşa, sefalet ve ani ölüm sahneleriyle doluydu. Bu seferin ayırıcı niteliği Fransızların (PRS, yani “Farsların”, P-rusların – A.F.) azgınca davranışlarıdır. Fransızlar ilk önce dik yamaçta yer alan, fethedilmez bir kale olduğu düşünülen Arçe şatosuna saldırmışlardı (ve onu ele geçirmişlerdi  –  A.F.)...  Bunun  gibi  ani  bir  olay  ortaya  çıkınca,  bütün  ülke  korkudan ürpermişti: Tahkim edilmiş 32 tane alan Carlo’ya teslim olmuştu” [196], 5. cilt, s.305.

Truva = Got Savaşı’nın doruğu YENİ ŞEHRİN (Napoli’nin) = Truva’nın ELE GEÇİRİLMESİDİR. Burada, XIII. yüzyılda aynı olayların tekrarlandığını görüyoruz: Şiddetli Beneventum Savaşı ve YENİ ŞEHRİN (Napoli’nin) ELE GEÇİRİLMESİ. Beneventum’un Napoli’nin yanında yer aldığını hatırlatalım. Beneventum’un yanında hâlâ varlığını sürdüren Orta Çağ İtalyan Truva şehri bulunmaktadır. YUNANLILARIN Beneventum’un yanında TAHKİM EDİLMİŞ ŞEHRİ KURDUKLARI (burada Orta Çağ dönemi söz konusu – A.F.) VE ONA TRUVA’NIN ÖLÜMSÜZ İSMİNİ VERDİKLERİ” bildirilmektedir [196], 4. cilt, s.20. Büyük ihtimalle, TRUVA adı İtalya’da, ancak ülkenin bugün Anjoulu Kral ismi ile bilinen Kral’ın ordusu tarafından işgal edildiği XIII. yüzyılda ortaya çıkmıştı. Sonra asıl merkez üssü Yeni Şehir = Bosporus’taki Yeni Roma olan M.S. XIII. yüzyıldaki Truva Savaşı İtalya’ya (kâğıt üzerinde) getirilmişti. Böylelikle aşağıdaki paralellik tablosu oluşturulabilir:

a. Güya M.Ö. XIII. yüzyıldaki Truva versiyonu. 1) Truva Savaşı. 2) Truva’nın ele geçirilmesi.

# b. Güya M.S. VI. yüzyıldaki Got versiyonu. 1) Yeni Şehrin (Napoli’nin) ele geçirilmesi 2) Yeni Şehrin (Napoli’nin) yanındaki son savaş. Got Kralı Totila’nın ölümü.

## c. M.S. XIII. yüzyıldaki savaş. 1) Truva’nın ve Yeni Şehrin (Napoli’nin) yanında ortaya çıkan Beneventum savaşı. 2) Beneventum’un ve Yeni Şehrin ele geçirilmesi. Got Totila’nın sureti olan Manfred’in ölümü.

42) XIII. YÜZYILDAKİ SAVAŞ SIRASINDAKİ ACIMASIZ MUHAREBELER TRUVA’NIN YANINDAKİ “ANTİK” MUHAREBEYE UYMAKTADIR. XIII. yüzyıldaki savaş, “antik” Got, Tarquinius ve Truva savaşlarının orijinali olduğu için bu savaşın son fazını kısaca anlatalım. (Asıl orijinali 1204 yılındaki Haçlı Seferi’dir, ayrıntılar için “Orda Rusu’nun Başlangıcı” kitabına bakınız). Mamafih, XIII. yüzyıldaki savaşın bugün bildiğimiz Skaliger tarifinin çok çarpıtılmış olduğunu tekrarlayalım. Asıl çarpıtma savaşın (kâğıt üzerinde) Bosporus’taki Yeni Roma’dan, o zamanlarda başkent olan herhangi bir Roma’nın olmadığı İtalya’ya geçirilmesidir.

Got Totila’nın sureti olan Manfred, “Carlo’ya Napoli’ye (Yeni Şehre – A.F.) giden yolu kapatıp onunla çarpışmaya girmek için hızla Beneventus’a geçmişti” [196], 5. cilt, s.307. Yeni Şehrin (Napoli’nin) = Truva’nın düşmesi ve şehrin surlarının yanındaki son muharebe hem Got Savaşı’nın hem de Truva Savaşı’nın “antik” tarihindeki büyük ve feci bir olay olarak nitelendirilmektedir. XIII. yüzyıldaki savaş hakkında da HEMEN HEMEN AYNISI bildirilmektedir: “MEŞHUR Beneventus SAVAŞINA her iki taraftan en fazla yirmi beş biner kişi katılmıştı. KİLİSE ile İMPARATORLUK arasındaki, aynı zamanda Roman ile Alman ulusları arasındaki UZUN ve KORKUNÇ SAVAŞ dar bir savaş alanında birkaç saat içinde sona ermişti” [196], 5. cilt, s.309.

Hem Got versiyonunda hem de Truva versiyonunda, “Antik” Truva’nın = Yeni Şehrin düşmesinden sonra yağmalanması ve yıkımı ayrıca vurgulanmaktadır. Vakanüvisler hemen hemen aynı sözleri kullanarak Beneventum’un XIII. yüzyıldaki düşmesinden ve bozguna uğratılmasından bahsetmektedirler [196], 5. cilt, s.313. Bundan sonra Belisarius’un = Valerius’un = Aşil’in sureti olan Anjoulu Carlo “NAPOLİ’YE muzaffer şekilde girmişti... Fransız (PRS ya da P-Rus – A.F.) istibdadı NAPOLİ’YE girmişti” [196], 5. cilt, s.315.

43) XIII. YÜZYILDAKİ İMPARATORLUK. GENÇ MANFRED’İN XIII. YÜZYILDAKİ ÖLÜMÜ GENÇ TOTİLA’NIN GÜYA VI. YÜZYILDAKİ ÖLÜMÜNE UYMAKTADIR. Güya VI. yüzyıldaki Got Savaşı’nda, Yeni Şehrin (Napoli’nin) yakınında gerçekleşen son muharebe sırasında, Manfred’in sureti olan GOT KRALI TOTİLA ÖLMÜŞTÜ. Gotlar bozguna uğramışlardı.

TAM OLARAK AYNISI XIII. yüzyılda tekrarlanmıştır. Gregorovius, “(Manfred’in ordusu – A.F.) cesur Cermenler, II. Friedrich ile birlikte vefat etmiş olan Cermen ulusunun ölmeye mahkûm temsilcileri olarak, ESKİ GOTLAR GİBİ, savaşıp kahraman bir ruhla yere düşmüşlerdi.” diyerek net olarak paralelliği kurmaktadır [196], 5. cilt, s.310. BU SAVAŞTA ÖLEN MANFRED XIII. yüzyılın efsanevi kahramanı olmuştur [196], 5. cilt, s.310.

Got Kralı Totila’nın da GENÇKEN öldüğünü hatırlatalım [196], 1. cilt. Ayrıntılar için yukarıya bakınız. Sureti olan Manfred de GENÇKEN ölmüştü: “Manfred vefat ettiğinde 34 yaşında  idi.  Hem  hayattayken  hem  de  öldükten  sonra  TOTİLA  KADAR  yakışıklı  idi. Gençken şanlı işler yapan ve TEODERİK’İN İMPARATORLUĞUNU YENİDEN KURAN BU GOT KAHRAMANI GİBİ, Manfred de İtalya’da FRİEDRİCH’İN İMPARATORLUĞUNU HARABELERDEN YENİDEN KURUP... yabancı memleketten gelen ve Papa tarafından silahlandırılmış olan bir FATİH mutluluğuyla yenilip ölmüştü.” [196], 5. cilt, s.312.

Burada F. Gregorovius net olarak doğru paralellikleri göstermektedir: “Antik” Totila XIII. yüzyılda yaşamış olan Manfred’dir, “antik” Teoderik XIII. yüzyılda yaşayan II. Friedrich’dir, Teoderik’in imparatorluğu Friedrich’in imparatorluğudur.

Demek ki, işinin ehli olan bazı tarihçiler, “Antikçağ” ile Orta Çağ arasındaki parlak, göze çarpan paralellikleri farklı sebeplerle sürekli kaydetmekteydiler. Ama Skaliger tarihine körü körüne güvenen ve objektif tarihleme yöntemlerine sahip olmayan tarihçiler bütün bu kaplamaları   ya   raslantısallıklar   ya   da   garip   tekrarlamalar,   yeniden   doğuşlar   olarak yorumlamak zorunda kalmışlardı. Ya da bunun gibi çok sayıdaki olguya göz yummuşlardı. Bunun gibi bir durum anlaşılabilir. Tarihçiler kronoloji oynamalarının bu “tekrarlamaların” altında yatan genel manzarasını anlamamışlardı.

44) X-XIII. YÜZYILLARDAKİ İMPARATORLUK. XIII. YÜZYILDA YAŞAYAN HELEN’İN  TRAJİK  KADERİ  “ANTİK”  HELEN’İN  TRAJİK  KADERİNE UYMAKTADIR.  Truva  Savaşı’nın  tarihinde  “antik”  Helen’in  kaderi  kısaca  şöyle anlatılabilir: dünya güzeli --> gelin --> savaş --> ölüm, ayrıntılar için yukarıya ve [851]’e bakınız.

TAM OLARAK AYNI KROKİ onun ilk örneklerinden birinin XIII. yüzyıldaki hayatını, yani Manfred’in eşi olan Helen’in hayatını tarif etmektedir. Sözlerimizi doğrulamak için aşağıda [196]’yı alıntılıyoruz: “Zafer kazanan (Anjoulu Carlo – A.F.)... soğuk ve suskun bir despot idi. MANFRED’İN GENÇ VE GÜZEL EŞİ HELEN... kaçmıştı... Prensler tarafından terkedilerek mutsuz edilmiş olan Helen... 1259 yılında PARLAK BİR TÖRENLE KRAL GELİNİ OLARAK KARŞILANDIĞI TRANİ’YE koşarak gelmişti” [196], 5. cilt, s.314. Demek ki, XIII. yüzyıldaki Orta Çağ Trani şehrini, yani düpedüz TRUVA’YI görüyoruz. Böylelikle, XVII-XVIII. yüzyıllarda yaşayan Skaliger redaktörleri tarafından gerçekleştirilmiş olan titiz tasfiyeler ve yeniden işlenip düzeltmelere rağmen, Orta Çağ belgeleri bize gerçek tarihi ulaştırmaktadır. Sonra, “antik” Helen’in de şehirde Yunan prensesi olarak Paris (P-rus ile mi?) ile beraber ortaya çıktığı “antik” Truva’da törenle karşılandığını hatırlatalım.

“Antik” Helen’in kaderi fecidir: Ölüm. Ayrıntılar için yukarıya ve [851]’e bakınız. Hemen hemen aynısı XIII. yüzyılda ortaya çıkmıştı: “HELEN beş yıl boyunca TUTUKLU KALDIKTAN  sonra  ölmüştü  (Anjoulu  Carlo’nun  askerlerine  verilmişti  –  A.F.)...  Kızı Beatrice 18 YIL BOYUNCA NAPOLİ’DE,.. BİR KALEDE çile çekmişti” [196], 5. cilt, s.314. Ama bu, artık iyi bildiğimiz Got Savaşı’nın konusudur. Yani, savaştan sorumlu olan kraliçe kadının, Amalasunta’nın hapsedilmesi ve ölmesidir. Helen’e ve Manfred’e ait olan eski bilgilerin Napoli’de bulunduklarını kaydedelim [196], 5. cilt, s.326, not 37. Şimdi, yeni bir bakış açısıyla onlara göz atmak çok enteresan olurdu. Büyük ihtimalle, bu belgelerde çok sayıda değerli bilgi bulunmaktadır.

45) X-XIII. YÜZYILLARDAKİ İMPARATORLUK. GENÇ KONRADİN XIII. YÜZYILDA MANFRED’İN YERİNİ ALMIŞTIR. BU OLAY GENÇ TEYA’NIN “ANTİK” GOT SAVAŞI SIRASINDA TOTİLA’NIN YERİNİ ALMASINA UYMAKTADIR.  Güya M.S.  VI.  yüzyıldaki  Got  Savaşı’nda  dikkat  çekici  bir  final  bölümünün  yer  aldığını hatırlatalım. Burada, Totila’nın yerini alan genç Got Kralı Teya söz konusudur. Teya İKİ YILDAN FAZLA OLMAYAN bir süre boyunca, güya 552-553 yılları arasında iktidarda kalmıştı. Teya’nın savaşarak ölmesi tüm Got Savaşı’nın sonucunu net olarak etkilemiştir.

“Antik” Teya’nın M.S. XIII. yüzyıldaki ilk örneği, orijinali, büyük ihtimalle, ölmekte olan güya Alman hanedanının son temsilcisi, meşhur genç kahraman KONDRADİN’DİR. (Orda Hanı mı?) Kısa zaman içinde gösterdiği faaliyeti, “antik” Teya’nın kaderiyle HEMEN HEMEN ÖZDEŞTİR. Totila’nın ilk örneği olan Manfred öldüğünde Kondradin yalnız 14 yaşında idi. Bu konuda şunlar bildirilmektedir: “Siyasal tarihte bu DELİKANLININ kaderine özdeş olan çok olay yer almaz” [196], 5. cilt, s.322. “Antik” Teya 1 ya da 2 yıl boyunca, güya 552-553  yılları  arasında iktidarda kalmıştır. Orta Çağ döneminde  yaşayan  Kondradin ise (Orda Hanı mı? Rat Hanı mı? Slav dilinde Orda kelimesi “ordu” anlamına gelen Rat kelimesi ile hemen hemen özdeştir) 2 yıl boyunca, 1266-1268 yılları arasında iktidarda kalmıştır [196], 5. cilt, s.340. Demek ki, hükümdarlık süreleri birbirlerine uymaktadır.

46) X-XIII. YÜZYILLARDAKİ İMPARATORLUK. XIII. YÜZYILDA KONDRADİN’İN KESİK BAŞI = “ANTİK” TEYA’NIN KESİK BAŞIDIR. 1268 yılında, “antik” Totila’nın sureti olan Manfred’in tacını geri almaya çalışan Kondradin, (Orda Hanı mı? Rat Hanı mı?) ordusu ile sefere çıkmıştı. Ancak Anjoulu Carlo’nun ordusu ile savaşında yenilgiye uğramıştı [196], 5. cilt, s.341-342. Bu olayın “antik” dönemdeki yansıması Kondradin’in sureti olan Got Teya’nın ordusunun Anjoulu Carlo’nun sureti olan komutan Narses ile güya VI. yüzyıldaki muharebesinde bozguna uğratılmasıdır.

“Antik” Got Savaşı’nın önemli bir ayrıntısını hatırlatalım: Got Teya’nın BAŞI KESİLMİŞTİ. Böyle bir olay bu savaşın tüm tarihi içinde ortaya çıkan bu tür tek olay idi. Bu olaya büyük bir sembolik önem verilmekteydi. TAM OLARAK BUNUN GİBİ BİR HİKÂYEYİ XIII. yüzyılda görüyoruz. KONDRADİN’İN BAŞI 1268 yılında Napoli’de (Yeni Şehir’de) kesilmişti [196], 5. cilt, s.348. Burada Napoli “antik” Truva’nın sureti olarak ortaya çıkmaktadır. Güya VI. yüzyılda İtalya’daki Got hanedanının tarihi bu çarpıcı olayla BİTMİŞTİR. XIII. yüzyılda SCHWABENLERİN HANEDANI’NIN İtalya’daki tarihi tam da aynı olayla bitmiştir. “SCHWABENLERİN HANEDANI SONA ERMİŞ, Konradin son kurban olmuştu” [196], 5. cilt, s.349-350.

Sonuçta da, artık aşağı yukarı 333 yıllık oynamadan sonra ortaya çıkan ve Habsburg İmparatorluğu’nu  X-XIII.  yüzyıllardaki  İmparatorluk  ile  birleştiren  şöyle  bir  paralelliğin ayrıntısından bahsedelim. “Konradin’in Napoli’de idam edildiği bilinmektedir... Kilisede son HOHEN-staufen’in mermer heykeli bulunmaktadır... Bu heykel II. Maximilian von BAYERN (Alm.) tarafından yaptırılmış ve kaidesinin altında zavallı Schwaben Prensinin naaşı yer almaktadır” [196], 5. cilt, s.360, not 66. 333 yıllık oynamadan sonra II. Maximilian‘ın (1564-1576) 1231-1243 yılları arasındaki dönemi, yani Kondradin’in dönemine denk düşen 1266-1268 yıllarına yakın olan dönemi kapladığına dikkat edelim. Aralarında ancak 25 yıllık fark var. Bu rakamın, karşılaştırdığımız imparatorlukların toplam uzunluğunu göz önünde bulundurarak çok küçük olduğu bellidir. Kondradin’in bu heykelinin tarihinin araştırılması enteresan olurdu. Üstelik Kondradin (Orda Hanı mı? Rat Hanı mı?), II. Maximilian gibi “Bavyeralı” (von Bayern, Alm.) idi.

47) X-XIII. YÜZYILLARDAKİ İMPARATORLUK. ANJOULU CARLO’NUN XIII. YÜZYILDAKİ SONU “ANTİK” BELİSARİUS-NARSES’İN SONUNA UYMAKTADIR. Anjoulu Carlo’nun sonraki hayatının büyük parçası güya VI. yüzyılda yaşayan komutan Belisarius-Narses'in faaliyetinin sonuna uymaktadır. XIII. yüzyılda Papa’nın ve Anjoulu Carlo’nun   Konradlarla   (Orda   Hanları   ile   mi?)   savaşta   müttefik   olmalarına   rağmen aralarındaki kavga giderek artıyordu. Anjoulu Carlo tam da “antik” sureti olan Belisarius gibi GÖZDEN DÜŞMÜŞTÜ. Ondan sonra Carlo “senatör iktidarını bırakmıştı” [196], 5. cilt, s.316.

Bu olay herhalde “Antikçağ”da Valerius’un = Belisarius’un = Aşil’in gözden düşmesi ve  iktidarını  kaybetmesi  hakkındaki  efsane  olarak  yansımıştı.  Bu,  1266  yılında  ortaya çıkmıştı. “Carlo’nun gözden düşmesinin” SCHWABENLERİN HANEDANININ XIII. yüzyılda ortaya çıkan KESİN bozgunundan önce yer aldığını vurgulamak önemlidir. Tam da aynı şekilde “Antikçağ”da Belisarius’un (Büyük Çarın mı?) gözden düşmesi Gotların güya VI. yüzyıldaki KESİN BOZGUNUNDAN önce başlamıştı. Paralellik sonra da devam etmektedir. Belisarius’un = Valerius’un itibarının iade edildiğini hatırlatalım. Tam da aynı şekilde,  XIII.  yüzyılda  gözden  düşmesinden  sonra  Papa,  Anjoulu  Carlo’nun  İTİBARINI İADE ETMİŞTİ. “Hatta Kralı (Carlo’yu – A.F.) paciarius görevine getirmişti” [196], 5. cilt, s.330.  Bu  arada,  İtalya  Roması’ndaki  Senatör  Sarayı’nın  salonunda  Anjoulu  Carlo’nun heykeli veya şimdi anladığımız gibi Belisarius-Narses’in = Valerius’un = Aşil’in sembolik tasviri hâlâ yer almaktadır.

48) X-XIII. YÜZYILLARDAKİ İMPARATORLUK. NAPOLİ’DEKİ XIII. YÜZYILA AİT OLAN ATLI HEYKEL “ANTİK” TRUVA ATINA-SU KEMERİNE UYMAKTADIR. Truva = Got Savaşı’nda Truva atı =su kemeri (muhasara kulesi) hakkında meşhur bir olay yer almaktadır, ayrıntılar için yukarıya bakınız.  Bu olayın XIII. yüzyıldaki tüm  yansımasını  henüz  bulamadık.  Fakat  burada  dikkate  değer  garip  bir  hikâye  yer almaktadır. Yeni Şehrin (Napoli’nin) muhasarasının, Truva’nın muhasırasının sureti olduğunu zaten görmüştük. İşte, “Konrad (XIII. yüzyılda Orda Hanı mı? – A.F.) Papa’nın bedduasını almıştı... Ama bu, Napoli’yi işgal etmesini engellememişti; fakat Napolililer ondan, ŞEHİR MEYDANINDA DURAN VE ŞEHRİN SİYASAL KUTSALI OLDUĞU KABUL EDİLEN AT HEYKELİNE GEM VURDURMASINDAN beri nefret etmeye başlamıştı.” [415], 1. cilt, s.309.

Burada söz konusu olanın bir atlı değil tam olarak bir AT olduğunu kaydedelim. Yani, XIII. yüzyıldaki Yeni Şehir’de, Şehir meydanında büyük ihtimalle sırtında süvari olmayan BİR AT HEYKELİNİN bulunduğu ortaya çıkmıştı. Üstelik ATIN ŞEHRİN SİYASAL KUTSALI OLDUĞU DÜŞÜNÜLMEKTEYDİ. Bu keyfiyetin kendisi bile genel ve tipik bir şey olmadığı için oldukça enteresandır. Gerçekten şehrin meydanında, SIRTINDA süvari olmayan YALNIZCA BİR AT HEYKELİ sıkça görülebilir mi? Herhalde, sonraki dönemin yazarlarının anlattıkları gibi, kuşatılmış olan Truvalıların Truva’ya sürükleyerek sokup meydana yerleştirdikleri Truva Atı ile ilgili olayın fazla çarpıtılmış bir versiyonu ile karşılaşıyoruz.

Üstelik şimdi alıntıladığımız kitabın [415] yazarı Kohlrausch’un at heykellerinden hemen hemen her sayfada bahsettiği düşünülmemelidir. Hiç de öyle değildir. “Antik” ve Orta Çağ Almanyası ve İtalyası hakkındaki kitabının birinci cildinin tümünde Kohlrausch, at heykelinden YALNIZCA İKİ KEZ bahsetmişti. İlkinde, güya M.S. VI. yüzyıla (!) ait olan İtalya’daki at heykeli söz konusu idi. İkincisinde ise XIII. yüzyılda Yeni Şehir’deki (Napoli’deki) SİYASAL OLARAK KUTSAL olan at heykeli söz konusu idi. Bu olayı yukarıda dikkatinize sunmuştuk [415], 1. cilt, s.166, 309. Bu arada, “atın ilk heykeli”, Kohlrausch’un kitabının sayfalarında M.S. VI. yüzyılda, yani bugün Got Savaşı’nın atıldığı dönemde ortaya çıkmıştı.

49) HABSBURG İMPARATORLUĞU (Nov-Gorod İmparatorluğu mu?). XVI-XVII. YÜZYILLARDA YAŞAYAN DİONİSİUS PETAVİUS “ANTİK” KÜÇÜK DİONYSİOS’A UYMAKTADIR  (İng.:  Dennis  the  Small).  Aşağıya  doğru  1053  yıllık  oynamadan  sonra meşhur kronoloji uzmanı Dionisius Petavius (1583-1652) tam da güya M.S. VI. yüzyılda yaşayan kronoloji uzmanı Küçük Dionysios’u kaplamaktadır. Küçük Dionysios’un güya 540 ya da 556 yılında öldüğü düşünülmektedir, res.7.6. “Sayılar Yalana Karşı” kitabımızda, böl.6:17, bu iki “Küçük Dionysios” arasındaki paralelliği vurgulamıştık. “Petavius”un, yalnızca “küçük” (petit) isminin Fransızca versiyonu olduğunu hatırlatalım.

Anlamaya başladığımız gibi, Eski Çağ’ın tarihini tahrif edip yanlış kronolojiyi getirenler tam olarak İ. Skaliger’in ve D. Petavius’un okulu idi. Bu yüzden, “Skaliger’in tarih ders  kitabındaki”  tekrarlamaların-suretlerin  tam  da  DİONİSİUS  PETAVİUS  ile  bitmesi olgusu anlaşılmış oluyor.

Sonra da güya VI. yüzyılda yaşayan hayalet sureti olan “Küçük Dionysios”, İsa Mesih’in doğum tarihinin kendisinden yaklaşık 560 yıl önce olduğunu hesaplayıp onun “Millattan Sonraki” dönemin başlangıcı olduğunu ilan etmişti. Dionisius Petavius’un döneminden 560 yıl aşağıya doğru kaydırırsak aşağı yukarı M.S. 1050 yılına denk geliriz. Petavius’un, M.S. 1583-1652 yılları arasında yaşadığını hatırlatalım. Demek ki, yeniden kurduğumuz (fakat yüz yıl için yanılan!) Orta Çağ geleneğine göre, İsa Mesih’in yaşadığı aşağı yukarı XI. yüzyılın ortasına düşüyoruz. Gerçekte ise XII. yüzyılda yaşamıştı, “Slavların Çarı” kitabına bakınız. Böylelikle, İsa Mesih’in Küçük Dionysios’tan 500 yıl önce yaşadığını iddia eden Skaliger tarihi belirli bir anlamda az çok haklıdır. “KÜÇÜK DİONYSİOS DEYİNCE, 1652 YILINDA ÖLEN GERÇEK KRONOLOJİ UZMANI DİONİSİUS PETAVİUS’U   ANLAMAK   GEREKTİĞİ  GÖZ  ÖNÜNDE   BULUNDURULMALIDIR.

Yaklaşık 500 yıl çıkarırsak İsa Mesih’in yaşadığı dönem olarak aşağı yukarı XII. yüzyılın ortasını elde ederiz.

50) HABSBURG İMPARATORLUĞU (Nov-Gorod mu?). DOMİNİKAN VE FRANSİSKAN TARİKATLARI. 1534 yılında Loyolalı İgnatius meşhur ruhban Cizvitler tarikatını, “İsa Tarikatı”nı (Societas Jesu) kurmuştur [797], s.476. İsa Tarikatı resmi olarak 1540 yılında tasdik edilmiştir. Bugün bu örgütün Karşı-Reformasyon’un bir aracı olduğu düşünülmektedir [797], s.476. 333 yıllık oynamadan sonra aşağı yukarı 1215 yılında Cizvitler tarikatının kuruluşu, Dominikan tarikatının yaklaşık 1220 yılına ait olan kuruluşunu kaplamaktadır [797], s.406. Aynı oynamadan sonra Cizvitler tarikatının kuruluşu, aşağı yukarı aynı zamanda, 1223 yılında yer alan FRANSİSKAN TARİKATINI kaplamaktadır (1207-1220-1223 yılları). Loyolalı İgnatius 1556 yılında ölmüştür. 333 yıllık oynamadan sonra 1223 yılına denk geliyoruz.

Demek ki, Orta Çağ döneminde Dominikan ve Fransiskan tarikatlarının M.S. XVI. yüzyılda kurulmuş olan Cizvitler tarikatının başka isimleri, yansımaları olması mümkündür.

Bugün bize söylendiği gibi, Cizvitler tarikatının görevlerinden biri Reformasyon ile mücadele idi. Engizisyonun güya artık 1232 yılında Dominikan tarikatının yönetiminin altına verildiği düşünülmektedir [797], s.406. Bugün “Dominikanlılar” ismi, “Tanrı’nın köpekleri” olarak çevrilmektedir. Fakat bu ismin, Hanın Evi ifadesinden çıkmış olması mümkündür. Ya da Domini Han, yani İlahi Han ifadesinden. (Rusçası ORDEN olan) TARİKAT kelimesinin, bugün “Tatar-Moğol” ismi olduğu düşünülen, bildiğimiz ORDA isminden çıkmış olması mümkündür.